Music is an inseparable part of the Gypsy life. Gypsy communities in Turkey, especially in the Marmara and Aegean regions, have preserved their unique musical culture while integrating it with regional music. Known as “Gypsy music” or “Romani music,” this genre blends with local styles like “karşılama” and “zeybek.” Despite this, the term “Gypsy music” is not widely accepted in Turkey. Gypsies have enriched regional music by adapting it to their own musical perception. This study highlights the complex interaction between Gypsy music and Turkish music, emphasizing its universal influence. Gypsy musicians innovate by blending traditional sounds with contemporary influences, particularly in modern Turkish genres like pop and electronic music. The research also reveals the significant role of Gypsy music in fostering social cohesion. Digital platforms accelerate the evolution and dissemination of Gypsy music, allowing access to global music scenes. Additionally, the study examines educational pathways for passing down musical skills and traditions through generations. This study demonstrates that Gypsy music is not a static tradition but a living and evolving art form. It serves as a vital tool for cultural expression, identity formation, and social interaction.
bu çalışmada etik kurul kararı gefekmemektedir.
bu çalışmayı destekleyen kuruluş yoktur
Çalışmanın İngilşzce'si kontrol eden Dil Bilimci Doç. Dr. Sadagat ABBASOVA'ya teşekkür ederiz
Müzik, Roman yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye’de Roman (Çingene) müziği, ülkenin zengin kültür mozaiklerinden birini oluşturan önemli bir müzik türüdür. Bu müzik, yaygın olarak Roman olarak bilinen kesim tarafından icra edilir ve geniş bir coğrafyada farklı alt türlerde kendini gösterir. Roman müziği, Türk halk müziği geleneğinin etkisi altında gelişmiş ve kendine özgü melodileri, ritimleri ve danslarıyla dikkat çekmiştir. Bu müzik türü, genellikle enstrümantal olarak icra edilen karakteristik bir melodiye sahiptir. Zengin ritimleri, canlı tempoları ve duygu yüklü melodi çizgileri Roman müziğini diğer türlerden ayırır. Roman müziği genellikle davul, klarnet, akordeon ve keman gibi enstrümanlarla çalınır. Bu enstrümanlar müziğin karakteristik tonunu ve enerjisini yaratan önemli unsurlardır. Dans da Roman müziği performanslarının ayrılmaz bir parçasıdır. Ritmik ve coşkulu danslar müziğin canlılığını ve ifade gücünü artırır. Türkiye’de yaşayan Roman toplulukları arasında, özellikle Marmara ve Ege bölgelerinde yaşayanlar arasında, ortak müzik türleri vardır. Bu türler çoğunlukla bölgede “Karşılama” olarak bilinen dans müziği ile iç içedir. Bu müzik türüne “Çingene müziği” ya da “Roman müziği” denmesinin nedeni hem sözlerin hem de melodilerin Roman tarzı müziğin tüm özelliklerini göstermesidir. Kendine özgü Marmara ve Ege Roman müzik kültürü ve bunun altında yatan özellikler iyi bilinmesine rağmen, “Çingene müziği” terimi Türkiye’de tam olarak kabul görmemektedir. “Çingene müziği” terimi genellikle Türkiye’nin batısında yaşayan Roman vatandaşlarla ilişkilendirilmektedir. Ancak diğer bölgelerde yaşayan Romanların yerel müzik kültürüyle tam bir uyum içinde olduğu görülmektedir. Türkiye’nin batı bölgeleri dışında yaşayan Roman sanatçılar hem yerel repertuarı hem de üslubu tamamen benimsemiş ve profesyonel yerel müzisyenlerin özelliklerini kazanmışlardır. Türkiye’deki Romanlar yeni bir melodik tarz yaratmamışlar, ancak çok çeşitli melodilere sahip olan Türkiye’deki bölgenin melodik yapısına uygun melodileri entegre etmişlerdir. Bölgenin müzikal yapısını zenginleştirmiş ve yerel şarkıları kendi müzik algılarına uyarlayarak icra etmişlerdir. Tarzları Marmara Bölgesi’nde “Karşılama havası”na yakınken, Ege Bölgesi’nde yaygın dans müziği tarzlarından biri olan “Zeybek havası”ndan esinlenmişlerdir. Duyguları güçlü bir şekilde aktaran Roman ezgileri, ağıtları da içerir. Roman şarkılarında aktarılmak istenenler üstü kapalı değil doğrudan söylenir. Lirizm ya da herhangi bir şiir ekolüne bağlılık kaygısı yoktur. Müziğe uyduğu sürece herhangi bir kelime şarkıya dönüştürülebilir. Romanlar düşündükleri gibi yaşadıkları ve yaşadıkları gibi konuştukları için, ancak Roman vatandaşlar edebi kaygılar gütmeden böyle bir şarkı sözü akışı üretebilir. Hatta söz üretmek yerine hemen akıllarına gelen sözlere müzik besteliyorlar. Melodi ve müzik, sözleri geri plana ittiği için bu şarkılarda derinlik, anlam zenginliği ve ifade gücü aramak yanlış olur. Roman müziği zaman içinde farklı müzik türleriyle etkileşime girmiş ve çeşitli modern unsurlarla zenginleşmiştir. Geleneksel öğelerini koruyan bu müzik aynı zamanda yenilikçi ve evrenseldir. Türkiye’deki Çingene müziği, modern müzik türleriyle olan etkileşimiyle de dikkat çekmektedir. Pop, elektronik müzik ve hip-hop gibi çağdaş müzik türlerinde Çingene melodileri ve ritimleri sıklıkla kullanılmaktadır. Bu, Çingene müziğinin evrimini ve modern müzikle entegrasyonunu göstermektedir. Küreselleşmenin etkisiyle, Çingene müzisyenler dünya çapındaki müzik sahneleriyle etkileşim kurmuş ve bu da müziklerini daha da zenginleştirmiştir. Dijital platformlar sayesinde Çingene müziği daha geniş kitlelere ulaşmakta ve farklı kültürel etkilerle zenginleşmektedir. Eğitim yolları ve müzikal becerilerin nesilden nesile aktarılması da önemli bir araştırma konusudur. Çingene toplulukları içinde müzik eğitimi hem resmi hem de gayri resmi yöntemlerle aktarılmakta ve bu, müzikal geleneklerin devamlılığını sağlamaktadır. Türkiye’nin kültürel çeşitliliğine önemli bir katkıda bulunan Çingene müziği, dinleyicilere coşkulu ve duygusal bir müzik deneyimi sunmaktadır. Türkiye’de Çingene müziği derin köklere sahip geleneksel bir müzik türüdür. Romanlar tarafından yaşatılan bu müzik, kendine özgü enstrümantasyonu, ritmik karmaşıklığı ve canlı performanslarıyla Türk müzik sahnesinde önemli bir yer tutmaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Musicology and Ethnomusicology |
Journal Section | Research article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2024 |
Submission Date | February 20, 2024 |
Acceptance Date | September 9, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 9 Issue: 2 |