Bulgaristan’da doğup büyüyen ve küçük yaşlardan itibaren düğünlerde akordeon çalarak müzik kariyerine adım atan Ciguli’nin, 1990’ların sonlarında Türkiye’de vokal yetenekleri, akordeon ustalığı ve kendine özgü sahne duruşuyla hatırı sayılır bir ün kazandığı söylenebilir. Stuart Hall’un kültürel temsil, kültürel kimlik ve medya çalışmaları ışığında oluşturulan bu araştırma, Ciguli’nin Türkiye’de popüler olduğu süreçte kullanılan medya araçlarını dikkate alarak, inşa edilen temsillerini ve bu temsillerin sanatçının kimliği üzerindeki etkilerini incelemeyi amaçlamaktadır. Hall, medyanın sosyal gerçekliğin doğrudan bir yansıması olmadığını, bunun yerine sürekli olarak inşa edilen ve kurgulanan bir süreç olduğunu ileri sürmektedir. Bu doğrultuda nitel araştırma yöntemi kullanılarak Ciguli’nin etnik kimliği, müzik tarzı ve performansı ile şekillenen kimlik inşası incelenmiş, medyanın üretimiyle sunulan “Ciguli” temsilleri ve ortaya çıkan anlamlar değerlendirilmiştir. Bunun yanında, Ciguli’nin popüler olduğu dönemde etkili olan medya araçları tarafından tasvir edilen “Ciguli imajı” ile Ciguli’nin kendilik algısı ve kişisel deneyimleri arasındaki tutarsızlık göz önünde bulundurularak, medyanın manipülasyonlarına rağmen kendi kimliğini ifade etme çabaları da ele alınmıştır. Sonuç olarak, medya tarafından inşa edilen temsillerin Ciguli’nin başarılı bir sanatçı ve virtüöz kimliğini gölgelemeye hizmet ettiği, bunun yerine onu mizahi bir figür olarak güçlendirdiği ve izleyiciye sunduğu söylenebilir. Bu bulgular, medyanın marjinalleştirilmiş bireylerin temsillerini şekillendirme, yeniden üretme ve toplum algısını yönlendirme süreçlerindeki güçlü etkisini ortaya koymaktadır.
Ciguli, who was born and raised in Bulgaria and started his music career by playing the accordion at weddings from an early age, gained considerable fame in Turkey in the late 1990s with his vocal talents, accordion mastery and unique stage presence. This research, which is based on Stuart Hall’s research on cultural representation, cultural identity and media, aims to analyse the constructed representations of Ciguli and the effects of these representations on the artist’s identity by taking into account the media tools used during the period when Ciguli became popular in Turkey. Hall argues that media is not a direct reflection of social reality, but rather a process that is constantly constructed and fictionalised. In this direction, by using qualitative research methods, Ciguli’s identity construction shaped by his ethnic identity, music style and performance was analysed, the representations of ‘Ciguli’ presented through media production were discussed and the emerging meanings were evaluated. In addition, considering the inconsistency between the ‘Ciguli image’ portrayed by the media tools that were effective during the period when Ciguli was popular and Ciguli’s self-perception and personal experiences, his efforts to express his own identity despite the manipulations of the media were also discussed. As a result, it can be said that the representations constructed by the media serve to overshadow Ciguli’s identity as a successful artist and virtuoso, instead reinforcing and presenting him to the audience as a humorous figure. These findings reveal the strong influence of the media in the processes of shaping and reproducing the representations of marginalised individuals and directing public perception.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology of Music |
Journal Section | Research article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2024 |
Submission Date | July 26, 2024 |
Acceptance Date | December 9, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 9 Issue: 2 |