Gaziantep ili, Oğuzeli ilçesi, Gündoğan mahallesi yakınlarında yer alan Tilbaşar’ın Güney 
Aşağı Şehri’nde, 2015-2018 yılları arasında dört yıl süren kurtarma kazıları sırasında ele geçen 
Erken Tunç Çağı’na ait pişmiş toprak figürinler bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Toplam 
36 adet figürinden 10’u insan, 26’sı hayvan biçimindedir. Bunların tamamına yakını kırıktır. 
Figürinlerden sadece 19’u tabakaya bağlı olarak ele geçmiştir. Bunlar Erken Tunç Çağı’nın son 
iki tabakasına ait (4. ve 5. tabaka, MÖ 2.300/2.200-2.100/2.050) mekânlardan, sokak ve çevresinden gelmiştir. Diğerleri yüzey ve tabaka dışı buluntularıdır. İnsan figürinlerini yüz, boyun ve saç 
tasarım biçimi bakımından iki ana tipe ayırmak mümkündür (Tip 1 ve Tip 2). Tip 1’de söz konusu 
tasarım kısa çentiklerle düzenlenirken, Tip 2’de vücut detayları kil parçalarının eklenmesi ile oluşturulmuştur. Tip 2 ayrıca kendi içinde dört alt tipe ayrılabilmektedir. Basitçe elde şekillendirilen 
hayvan figürinleri dört ayaklı sığır türü hayvan modellerinden oluşur. Olasılıkla boğayı temsil eden 
hayvan figürinleri kabaca şekillendirilenler ve özenli hazırlananlar olmak üzere iki alt tipe sahiptir. 
Suriye’nin Orta Fırat bölümünde inşa edilen Tabqa ve Tishrin Baraj bölgesi kazıları sırasında çok 
sayıda pişmiş toprak figürinin ele geçmesi, bu konu ile ilgili çalışmaların sayısını arttırmıştır. Çoğu 
yayımlanmış olan Erken Tunç Çağı figürinlerinin büyük bölümü gövde parçalarından kırılmış 
olup, sağlam örnek sayısı fazla değildir. Tilbaşar insan figürinleri Leila Badre’nin Fırat Bölgesi 
figürinleri olarak tanımladığı MAI 2-3, MA II-III ve MA V 2a ile Ferhan Sakal’ın MEFT A 01a 
ve MEFT A 02 figürin tipleri ile benzerlikler göstermektedir. Ayakta durur pozisyonda gösterilen 
insan figürinlerinin gövdeleri sütun biçimli olup, küt biçimlendirilmiş kollara veya göğüs hizasında 
ellere sahiptir. Kadın ve erkeği temsil eden figürinlerin saçları ve boyunlarındaki kolyeleri belirgindir. Pişmiş toprak figürinler Orta Fırat Vadisi boyunca, Balikh ve Habur Nehir Vadileri arasında 
kalan alan da dahil olmak üzere geniş bir coğrafyada yayılım gösterir. Söz konusu figürin tipleri 
Suriye’de Tell es-Sweyhat ve Tall Bi’a gibi Tabqa Barajı kazılarında diğer yerlere nazaran sayıca 
daha fazladır ve bölgede MÖ 3. binin ikinci yarısı boyunca görülmektedir. Orta Fırat Erken Tunç 
Çağı çanak-çömleğinde görülen standartlaşma, söz konusu bölgenin pişmiş toprak figürinlerinde 
de gözlenmektedir. Sütun benzeri alt gövde, yassı üst gövde, belirgin omuz, zengin saç modeli ve 
boyun takıları bakımından bölgesel stili temsil eden MEFT A 02 tipi figürinlerinin Türkiye sınırı 
içinde birçok alt tipini bir arada barındıran tek yerleşim yeri Tilbaşar’dır. Söz konusu figürin tipi 
ile Tilbaşar’ın Tip 2 figürini arasında üretim tekniği ve üslup özellikleri bakımından hiçbir fark 
yoktur. Bunlar aynı ustanın elinden çıkmış gibi bölgesel sanatın ürünlerini temsil ediyor olmalıdır. Figürinler, ibadet nesnelerinden, dünyevi eşyalara kadar bir dizi amaca hizmet eden, kamusal ve 
halkın yaşam alanlarından ele geçen objeler olarak tanımlanır. Orta Fırat Erken Tunç Çağı figürinlerinin yerleşim içi dağılımı onların daha çok halkın özel konutlarından, ortak kullanım alanlarından geldiğini göstermiştir. Tilbaşar figürinleri de Aşağı Şehrin kent suruna yakın alanında yaşayan 
halkın konutlarından ele geçmiştir. Konutların tamamı profan yapılardır. Tilbaşar’ın Erken Tunç 
Çağı’nın son iki tabakasından gelen figürinlerinin stil özellikleri, buluntu durumları ve tarihi bakımından Orta Fırat Vadisi yerleşim yerleri ile ortak özellikler göstermektedir. Tilbaşar figürinleri, 
Suriye’nin Orta Fırat bölümü (Tishrin ve Tabqa arası) kil repertuarına benzeyen bir üretimin kanıtını sunmakta, aynı zamanda söz konusu bölgenin ortak inancını ve görsel sanatını yansıtmaktadır. 
Bu çalışma figürinlerin anlam ve ikonografisini tartışmamaktadır; onların tipolojisini, yerleşim içi 
dağılımını ve coğrafi yayılımını ele almaktadır
| Primary Language | Turkish | 
|---|---|
| Subjects | Archaeology | 
| Journal Section | Research Article | 
| Authors | |
| Publication Date | May 31, 2021 | 
| Published in Issue | Year 2021 Volume: XXIX Issue: XXIX |