This paper delves into the dynamic interplay between Iranian rap music and its audience within Iran's socio-political context, marked by stringent censorship and authoritarianism. Drawing on theoretical frameworks from James C. Scott and Pierre Bourdieu, the study explores Iranian rap as a medium for 'hidden transcripts'—a subtle form of resistance against oppressive structures. Through qualitative analysis, including participant observation and in-depth interviews with Iranian rap listeners, the research uncovers the genre's emotional impact and its implications for individual and collective identity, cultural continuity, and political resistance. The findings reveal that Iranian rap music resonates deeply with Iranian youth, providing empowerment, solidarity, and a sense of community. It articulates a narrative of resistance, reflecting the complex interplay between fear and courage, nostalgia and loss, hope and aspiration. The music becomes a vehicle for expressing not only immediate frustrations but also broader societal aspirations. This paper contributes to the discourse on music as a form of cultural resistance, highlighting Iranian rap's role in shaping cultural identity and agency. It underscores the genre's significance in navigating life under a repressive regime and offers insights into how art can reflect and influence a society's socio-political dynamics. The study affirms the transformative potential of music, suggesting that creative expressions of resistance can foster hope and inspire collective action towards a more open and just society.The findings reveal that Persian rap music resonates deeply with Iranian youth, providing empowerment, solidarity, and a sense of community. It articulates a narrative of resistance, reflecting the complex interplay between fear and courage, nostalgia and loss, hope and aspiration. The music becomes a vehicle for expressing not only immediate frustrations but also broader societal aspirations.
This paper contributes to the discourse on music as a form of cultural resistance, highlighting Persian rap's role in shaping cultural identity and agency. It underscores the genre's significance in navigating life under a repressive regime and offers insights into how art can reflect and influence a society's socio-political dynamics. The study affirms the transformative potential of music, suggesting that creative expressions of resistance can foster hope and inspire collective action towards a more open and just society.
Bu makale, sıkı sansür ve otoriterizmle işaretlenmiş İran'ın sosyo-politik bağlamı içinde Farsça rap müziği ve dinleyicileri arasındaki dinamik etkileşimi ele alıyor. James C. Scott ve Pierre Bourdieu'den teorik çerçeveler çizerek, çalışma, baskıcı yapılarla mücadelede ince bir direniş biçimi olan 'gizli metinler' olarak Farsça rap'i inceliyor. Katılımcı gözlem ve İranlı rap dinleyicileriyle yapılan derinlemesine röportajlar da dahil olmak üzere nitel analiz aracılığıyla, araştırma, türün duygusal etkisini ve bunun bireysel ve kolektif kimlik, kültürel süreklilik ve politik direniş için olan sonuçlarını ortaya çıkarıyor. Bulgular, Farsça rap müziğinin İranlı gençlerle derinden yankı bulan güçlü bir altkültürel ifade biçimi olduğunu gösteriyor, onlara güçlendirme, dayanışma ve topluluk hissi sağlıyor. Müzik, korku ve cesaret, nostalji ve kayıp, umut ve arzu arasındaki karmaşık etkileşimi yansıtan bir direniş anlatısı oluşturuyor. Müzik, sadece dinleyicilerin anlık hayal kırıklıklarını ve arzularını ifade etmekle kalmıyor, aynı zamanda daha geniş toplumsal değişim arzularını da dile getiriyor. Bu makale, Farsça rap'in kültürel kimliği ve faliligi şekillendirmeki rolünü vurgulayarak bir kültürel direniş biçimi olarak müzik hakkındakı söylemlere katkıda bulunmaktadır.Türün, baskıcı bir rejim altında yaşamı yönlendirme ve müzakere etmedeki önemini vurguluyor ve sanatın bir toplumun sosyo-politik dinamiklerini yansıtma ve etkileme şekillerine dair içgörüler sunuyor. Çalışma, müziğin dönüştürücü potansiyelini doğruluyor, yaratıcı direniş ifadelerinin umut uyandırabileceğini ve daha açık ve adil bir toplum yönünde kolektif eyleme ilham verebileceğini öne sürüyor.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Anthropology (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | January 31, 2024 |
Publication Date | January 31, 2024 |
Submission Date | November 17, 2023 |
Acceptance Date | January 10, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 21 Issue: 1 |