Halk arasında “Darçın”, “Loğusa”, “Şerbet Kokusu” gibi adlarla bilinen Tarçın, bazı Cinnamomum (Lauraceae) türlerinin kurutulmuş kabuğudur. Çin Tarçını (Cortex Cinnamomi cassiae) ve Seylan Tarçını (Cortex Cinnamomi zeylanici) olmak üzere başlıca iki cins tarçın kabuğu bulunmaktadır. Her iki tarçın da bileşiminde tanen ve %1-2 oranında uçucu yağ içermektedir. Her iki bitki de Japonya, Seylan, Güney Amerika, Sumatra gibi yerlerde yetiştirilmektedir. Tarçın, kabızlığı önleyici, gaz söktürücü ve antiseptik özelliklere sahiptir. Bunun dışında baharat ve koku verici olarak da kullanılmaktadır. Kabuklarından distilasyon yöntemi ile elde edilen tarçın yağının da hoş bir kokusu ve tadı vardır, bileşiminde, sinnamik aldehit ve ogenol içerir. Sağlık açısından binlerce yıldır kullanılmaktadır. Halk arasında psikolojik sıkıntılar, sürmenaj, kalp zayıflığı, grip, soğuk algınlığı, nezle, iştahsızlık, hazımsızlık, ishal, mide tembelliği, vücut direncinin düşüklüğü ve bağırsak solucanlarına karşı kullanılmaktadır. Ibn-i Sina, el-Kânûn fî’t-Tıbb adlı kitabında bütün tarçınların etkisinin, açıcı, ısıtıcı ve düzeltici olduğu ve kötü etkileri çekip iyileştirdiğini belirtmektedir. Tarçın kabuğunun Türk Kodeksine kayıtlı Tarçın Şurubu (Sirupus Cinnamomi) formülasyonu da bulunmaktadır. Son yıllarda tarçının çok sayıda kişinin sağlığını tehdit eden şeker hastalığına karşı kullanılabileceği ile ilgili çalışmalar da yapılmaktadır. Bu çalışmada Türk Tıp Tarihi boyunca tarçının halk hekimliğinde kullanılışından örnekler verilerek bugünkü bilimsel anlamda kullanılışları ile karşılaştırılmaya çalışılacaktır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Sayı: 18 |