1913 yılında bir proje olarak Osmanlı Hükümeti’ne dikte ettirilen ve doğu vilayetlerinde kısa bir süre için uygulama alanına konularak Birinci Dünya Savaşı’nın çıkması üzerine uygulamadan kaldırılan Ermenilerle ilgili reformların birçok sebebi vardır. Bu reform çalışmalarının ilk sebebi, 1878 Berlin Anlaşmasının 61. maddesinde kabul edilen ve bir türlü uygulama alanına konulamayan doğu vilayetlerinde Ermenilerle ilgili reform çalışmalarının yapılacağı maddesidir. Sultan Abdülhamit 33 yıl süren iktidarı boyunca Ermenileri bağımsız bir devlete götüreceği düşüncesiyle reformları uygulamayarak kendi projelerini hayata geçirmiştir. 1913 reform çalışmalarının ikinci sebebi, İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra ortaya çıkmıştır. Meşrutiyetin ilanından sonra Osmanlı Devleti’nde yaşayan bütün unsurlar için eşitlik ve adalet düsturları kabul edildiğinden ve bunlar yazılı anayasa ile güvence altına alındığından Ermeniler, Rumlar ve Arnavutlar gibi farklı etnik unsurlar tarafından reformlar beklenmeye başlandı. Doğu vilayetleri için de birçok farklı uygulamayı hedefleyen meşrutiyet idaresini elinde tutan İttihat ve Terakki idarecileri hiç beklenmedik olaylarla karşılaşınca reformlar da gecikti. 1910-1913 yıllarında diğer unsurlar gibi Ermeniler de kendileri için meşrutiyet idaresinin gerçekleştireceği şeylerin hemen uygulanmasını istediler. Bu isteklerine destek olarak da bütün Osmanlı unsurlarını ve Avrupalı devletleri yanlarına alabilmek için yoğun bir propaganda çalışmasına giriştiler. Bu çalışmada Ermeni Patrikhanesi’nin ve Avrupa kamuoyunun meşrutiyetin alanından sonra Ermeni Sorununu nasıl tekrar gündeme getirdikleri ve iddialarının gerçekliği arşiv kayıtları ve bölgedeki valilerin raporları ışığında incelenecektir
1913 Vilâyât-ı Şarkıye Reformu Ermeni Kürt İttihat ve Terakki.
The reform project of the Armenians, which was dictated to the Ottoman government in 1913 and implemented for a short time in the Eastern Anatolia and abrogated soon owing to the outbreak of the First World War, had many reasons. The first reason for these reform efforts was the 61th article of the Treaty of Berlin in 1878 including reformation for the Armenians living in the Eastern Anatolia. Throughout his 33 years of reign, Abdulhamid II did not put the reforms into practice as he thought this would lead to an independent state, instead he implemented his own projects. The second reason of the reform efforts in 1913 has emerged after the declaration of the Second Constitutional Monarchy. After the proclamation of the second constitution, the reforms began to be expected by Armenians, Greeks and Albanians as the principles of the equality and fraternity for all the citizens living in the Ottoman state was accepted and guaranteed by the written constitution. As the executives of the Committee of Union and Progress who held the constitutional administration and aimed many different applications for the Eastern Anatolia were faced with unexpected events, the reforms began to delay. Like the other ethnic groups, the Armenians in 1911-13 wanted the immediate implementation of the reforms for themselves by the government. They engaged in an intense propaganda in order to get support from all the elements of the Ottoman and European states. In this study, how the Armenian patriarchate and European public opinion propose the Armenian Question for the agenda again and the reality of their claims will be examined in the light of archival materials and the reports of the governors of the region
1913 Eastern Anatolia Reforms Armenians Kurds Committee of Union and Progress.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 36 |