Karasal kaynakların giderek azalması ve özellikle hidrokarbon kaynaklarına duyulan ihtiyacın artmasıyla birlikte devletler, denizlerdeki sınırlarının belirlenmesinde ve korunmasında son yıllarda daha sert bir tutum takınmıştır. Teknolojik ilerlemeyle birlikte deniz doğal kaynaklarından yararlanmanın daha imkânlı hale gelmesi, bir taraftan deniz alanlarının önemini arttırırken diğer taraftan bu alanlarda rekabetin doğmasına ve deniz uyuşmazlıklarının artmasına yol açmıştır. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (BMDHS), deniz sınırlarının belirlenmesindeki prosedürleri düzenleyen başlıca uluslararası belgeyi temsil etmektedir. BMDHS kapsamında deniz uyuşmazlıklarının çözümünde başvurulacak uyuşmazlık çözüm yolları; diplomatik ve yargısal olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Diplomatik çözüm yolları; görüşmeler, arabuluculuk, araştırma ve soruşturma, dostça girişim, uzlaştırma olarak belirlenirken yargısal çözüm mekanizmaları ise; Uluslararası Deniz Hukuku Mahkemesi, Genel Tahkim Mahkemesi, Uluslararası Adalet Divanı ve Özel Tahkim Mahkemesi’dir. Bu makalenin amacı BMDHS kapsamında deniz uyuşmazlık çözüm yollarının incelenmesi ve çok kriterli karar verme yöntemlerinden biri olan Bulanık Analitik Hiyerarşi Prosesi (BAHP) Yöntemi aracılığıyla sorunların çözümünde en etkin başvuru yolunun tespit edilmesidir. BAHP Yöntemi aracılığıyla elde edilen sonuçlara göre deniz uyuşmazlıklarının çözümüne ilişkin en etkin başvuru yolunun 0,7362 etkinlik derecesiyle yargısal çözüm yolları olduğu görülmüştür. Diplomatik ve yargısal çözüm yolları bütüncül bir yaklaşımla ele alındığında ise en etkin üç başvuru yolu sırasıyla 0,6494 etkinlik derecesiyle Uluslararası Adalet Divanı, 0,1249 etkinlik derecesiyle Uluslararası Deniz Hukuku Mahkemesi ve 0,1221 etkinlik derecesiyle diplomatik çözüm yollarından biri olan Görüşmeler olarak tespit edilmiştir. Sonuçlar genel olarak değerlendirildiğinde, Uluslararası Adalet Divanı’nın diğer tüm uyuşmazlık çözüm yollarından önemli oranda öncelikli görülmesi, Divan’ın evrensel yargı yetkisiyle örtüşmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 8, 2022 |
Submission Date | April 13, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 11 Issue: 1 |