İnsanoğlu tarih boyunca doğal ve insan kaynaklı afetlerin getirmiş olduğu sorunlarla mücadele etmek zorunda kalmıştır. Doğadaki kalıcı etkileri göz alındığında yaşanmış olan afetler bireysel olduğu kadar sosyal yaşamın işleyişini sekteye uğratmış, siyasal, ekonomik toplumsal boyutta kırılmalara sebep olmuştur. Öyle ki afet ve sonrası ortaya çıkan yıkım ve kaos ortamının birey ve toplum yaşamında derin etkiler bırakması yaşamış oldukları olayları ve başlarına gelen felaketleri sorgulama ihtiyacını doğurmuştur. Yeryüzündeki bütün din ve inanç sistemlerinin afetlerin yol açtığı yıkımların sebep ve sonuçları hakkında geliştirdiği birtakım söylemleri vardır. Dini referanstan beslenerek oluşturulan bu söylemler afet sonrası dönemlerde yaşanan can ve mal kayıpların sebep olduğu bireysel ve toplumsal travmalarla baş edilebilmesi noktasında birtakım stratejilerin geliştirilmesine yardımcı olmaktadır. Bu makalenin konusu geleneksel Hristiyanlık anlayışına muhalif tutum ve davranışları sebebiyle akademisyenler tarafından yeni dini hareketler kapsamında değerlendirilen Yehova Şahitleri’nin afetler karşısındaki tutum ve davranışlarının neler olduğunu açıklamaktır. Makalede Yehova Şahitleri’nin afetlerin ortaya çıkışı ve yol açtığı tahribata herhangi bir dini anlam yükleyip yüklemedikleri, afetleri Tanrı’nın bir cezası olarak mı, yoksa insanların kendi elleriyle işledikleri günahların bir neticesi olarak mı? gördükleri, afetler karşısında hangi yöntem ve stratejileri takip ettikleri sorularına cevap aranmaktadır. Her toplum afetlerin yol açabileceği muhtemel zararları en aza indirmek amacıyla birtakım sosyo-politik yaklaşımlar belirledikleri bilinmektedir. Bu yaklaşımları belirlenirken sosyal sistem içerisindeki faaliyet gösteren dini grupların sahip oldukları inanç ve öğretiler kendi taraftarlarına afetlere karşı bakış açısı geliştirme ve afetlerin yol açtığı olumsuz durumları kabullenme noktasında yardımcı olmaktadır. Benzer şekilde afet sonrası süreçte de yaşanan travmanın atlatılması ve toplumsal dayanışma ve yardımlaşma ruhunun ortaya çıkması noktasında da etkili olduğu görülmüştür. Bu süreçte sosyal bilimcilerin de içinde bulunduğu akademik çevre, toplumların içsel ve dışsal dinamiklerini göz önünde bulundurarak afetlerin olası zararlarının azaltılması noktasında çalışmalar yürütmüş ve afet risk yönetimi çalışmalarına katkı sağlamışlardır. Bu çalışmanın amacı ülkemizde faaliyet gösteren bir YDH olan Yehova Şahitleri’nin afetler karşısındaki tutum ve davranışlarını tespit ederek afet risk yönetimi çalışmalarına katkı sağlamaktır. Afetlerin beklenmedik bir şekilde ortaya çıkması sosyal yaşamda ani kırılmalara sebebiyet vermiştir. Afet sonrası süreçte daha belirgin biçimde ortaya çıkan dayanışma ruhu ve bundan ilham alınarak geliştirilen davranış modelleri toplumsal ilişkilerin analizinde, duygu ve düşüncelerin açığa çıkarılmasında yaygın olarak kullanılan temel kavramlardan birisi olarak kabul edildiği için afetlere yönelik yapılan çalışmalar toplumlardaki farklı sosyal ve dini gruplarını tanıma noktasında araştırmacılara önemli malzemeler sunmaktadır. Çalışmada Yehova Şahitleri’nin afetler karşısında koordineli bir şekilde çalıştığı, afetlerden kaynaklanan mağduriyetlerin giderilmesi konusunda hızlı hareket ettiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca hareketin Covid-19 pandemi sürecinde kurallara uyması ve ülkemizde yaşanan ve literatüre asrın felaketi olarak da geçen 6 Şubat 2023 tarihindeki deprem karşısındaki tutum ve davranışları bu hareketin toplumsal ilişkilerinin analizi noktasında önemli veriler sunmuştur. Çalışmada elde edilen bulgulardan hareketle Yehova Şahitleri’nin afet sonrası süreçte bozulan toplumsal birlik ve beraberliğin tekrardan tesis edilmesinde etkin rol oynadığını sonucuna varılmıştır.
Makalede etik kurulu kararına gerek yoktur
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies (Other) |
Journal Section | Araştırma Makalesi |
Authors | |
Early Pub Date | April 25, 2025 |
Publication Date | |
Submission Date | August 9, 2024 |
Acceptance Date | December 31, 2024 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 12 Issue: 1 |