Bu makalede Devrek’ten (Zonguldak) satın alınarak
Karadeniz Ereğli Müzesi’ne kazandırılan yazılı bir heykelcik kaidesi
tanıtılmaktadır. Kaidede yer alan yazıttan Asklepiodoros adında bir kişinin bir
kehanet uyarınca heykelciği Herakles Aleksikakos’a adadığı anlaşılmaktadır. Bu
adak objesi ve üzerindeki yazıt, Roma dönemi Bithynia bölgesinde ve bilhassa da
adını mitolojik kurucusu olan Herakles’ten alan Herakleia Pontike (Karadeniz
Ereğli) kentinde Herakles kültünün varlığına ve önemine; Herakles Aleksikakos’un
niteliğine ve kökenine ve aynı zamanda da kehanet emrinin alınışı ve yerine
getirilme usullerine dair düşünmeye sevk etmektedir. “Aleksikakos”
epitheton’undan hareketle bu tanrının hastalıklardan ve kötülüklerden uzak
tutan özelliklerinin olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu tanrının geçtiği en
erken bilgi M.Ö. 429 yılına dayanmaktadır. Aristophanes’in “Kurbağalar” adlı
eserinin yorumcusunun aktardığına göre Peloponnesos Savaşı’nın ilk yıllarında,
Atina’da bir salgın felaketi baş gösterince, Melite demos’unda Herakles
Aleksikakos için bir tapınak inşa edilmiş ve tanrının iyileştirici ve
kahramanlık özelliklerini onurlandırmak için de Argos’lu ünlü heykeltıraş
Hageladas tarafından tanrının bir heykeli yapılarak bu tapınağa konulmuştur.
Asklepiodoros tarafından Herakles Aleksikakos’a yapılan adağın nedeni de yine
tanrının söz konusu bu iyileştirme özelliğiyle ilişkili olduğu şeklinde
yorumlanabilir. Muhtemelen bölgede baş gösteren salgına bizzat maruz
kalmamak için Herakles tapınağında uyuyup rüya gördükten sonra rahiplerce
salık verilen kehanete binaen (inkubasyon) ya da tanrıyla doğrudan iletişime
geçtiği bir rüya sonrası bu adağı yerine getirmişti. Herakleia Pontike
territoryumunda Herakles için bilinen ilk adak yazıtı olmasının yanı sıra,
üzerindeki heykelcik Roma dönemi Bithynia bölgesindeki Herakles kültünün
sürekliğini gösterir. Heykelcik üzerindeki “erkek figüre ait iki ayak”, “sopa”
ve “aslan postu” betimlemeleri bu heykelciğin, orijinali Lysippos’a
atfedilen meşhur Herakles Fernese’nin yerel bir atölyede üretilen yerel üslupla
yapılmış bir benzeri olduğunu gösteriyor; “sopa altında bulunan domuz” ise
Herakles’in on iki görevinden dördüncüsüne, yani Erymanthos yabandomuzunu
yakalaması mythos’una bir göndermede bulunuyor.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 31, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: Suppl. 1 |