Abstract
Robert Gerwarth’s The Vanquished is a comprehensive study that questions why peace in post–World War I Europe failed to transform into a lasting victory. The author’s primary aim is to examine the experiences of the populations of defeated states in the aftermath of the war and to reveal how Europe entered a chaotic and violence-ridden “peace” period during the postwar era.
The peace conferences held and treaties signed in the aftermath of the war, contrary to expectations, failed to bring stability to Europe; on the contrary, they opened the door to a period of great uncertainty and political collapse. In this context, Gerwarth focuses on the disintegration of the multiethnic empires—the Romanov, Habsburg, Hohenzollern, and Ottoman—and on the social and political transformations experienced by the peoples within these structures.
The author also examines how countries considered victors of the war, such as Italy and Greece, ultimately faced failure and instability in the long run, thereby questioning the traditional meaning of “victory.” The emergence of nation-states, along with the accompanying civil wars and ideological polarizations, is also explored in detail in the work.
In summary, Gerwarth analyzes the postwar period not merely as a process of reconstruction between victors and vanquished states, but also as a transitional era in which new forms of violence emerged, fragile peaces took shape, and radical ideologies were born.
Abstract
Robert Gerwarth’ın “Mağluplar” eseri, I. Dünya Savaşı sonrası Avrupa’sında barışın neden kalıcı zafere dönüşmediğini sorgulayan kapsamlı bir çalışmadır. Yazarın temel amacı, mağlup devletlerin halklarının savaş sonrası yaşadığı deneyimleri inceleyerek, Avrupa’nın savaş sonrası dönemde nasıl kaotik ve şiddet dolu bir “barış” sürecine girdiğini ortaya koymaktır.
Savaş sonrası düzenlenen barış konferansları ve imzalanan barış antlaşmaları, beklenenin aksine Avrupa’ya istikrar getirememiş, tam tersine, büyük bir belirsizlik ve siyasi çöküş döneminin kapılarını aralamıştır. Bu çerçevede Gerwarth, çok uluslu imparatorlukların (Romanov, Habsburg, Hohenzollern, Osmanlı) çözülüş sürecine ve bu yapıların içindeki halkların yaşadığı toplumsal-siyasal dönüşümlere odaklanır.
Ayrıca yazar, İtalya ve Yunanistan gibi savaşın galibi sayılan ülkelerin uzun vadede nasıl başarısızlık ve istikrarsızlıkla karşılaştıklarını irdeleyerek, “zafer” kavramının geleneksel anlamını sorgular. Ulus-devletlerin doğuşu, bu sürece eşlik eden iç savaşlar ve ideolojik kutuplaşmalar da eserde detaylı şekilde incelenir.
Özetle Gerwarth, savaş sonrası dönemi sadece galipler ve mağlup devletler arasında bir yeniden yapılanma süreci olarak değil, aynı zamanda yeni şiddet biçimlerinin, kırılgan barışların ve radikal ideolojilerin doğduğu bir geçiş dönemi olarak analiz eder.
Details
| Primary Language | English |
|---|---|
| Subjects | International Relations (Other) |
| Journal Section | Book Review |
| Authors | |
| Early Pub Date | December 9, 2025 |
| Publication Date | December 9, 2025 |
| Submission Date | November 24, 2025 |
| Acceptance Date | November 25, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Issue: 52 |