In this article, the transformative interventions of those who want to modernize the traditional makam theory in Westernization (or modernization) process experienced in Turkey are discussed in historical and critical context. The makam is among the most basic concepts of Turkish music as well as the Eastern music. In order to analyze the issue correctly in conceptual framework, here, two basic ‘music theory approaches' have been distinguished in terms of the musical elements they are based on: (i.) ‘scale-oriented’ and, (ii.) ‘melody-oriented’. The first typically represents the conception of Western harmonic tonality, while the second also represents the traditional Turkish makam conception before the Westernization period. This period is dealt with in three phases: (i.) the traditional makam concept before the ‘modernization’, (ii.) transformative interventions in the modernization phase, (iii.) recent new and critical approaches. As makam theory was used once in the history of Turkey, to convey a traditional heritage, it had a peculiar way of practice and education in its own cultural frame. It is determined that three different theoretical models based on mathematics, philosophy or composition had been used to explain the makams. In 19th century, Turkish modernization was resulted in a stage in which a desire to ‘resemble to the West’ began to emerge. Starting from the last decade of that century, the makam conception was also exposed to some transformative interventions. First, it was compared with the concepts of Western musical theory such as scale and tonality. At this stage, the scale-oriented theory of harmonic tonality was seen as a complete and excellent model for the 'new / modern' theory desired to be built for the makam. Leading modernizers, Yekta, Ezgi, and Arel did not see any drawback in interpreting traditional makam frets/tones as the European tonal scale degrees with harmonic functions. Moreover, they also regarded those transformative interventions as necessary progress in order to modernize the makam theory. In particular, the model put out by Arel has been accepted and used for many years by researchers, educators and musicians either domestic or foreign as the only modern theory of Turkish music. However, the flawed and incomplete aspects of this theory, which has been constantly contradictory with actual musical performances, have caused ‘crisis’, and have been subjected to multidimensional criticisms, at least for the last fifty years. Demonstrating the arguments of new discussions on the subject, here, it has been revealed that the concept of makam should be understood as a melody-oriented approach, particularly considering the historical course of the concept in the Ottoman world. As a conclusion, it is suggested that the former reputation and validity of the melodic movement-oriented makam theory, which has been developed since the 15th century in the Ottoman world, should be returned.
Bu makalede, Türkiye’de yaşanan Batılılaşma sürecinde, geleneksel makam teorisini modernleştirmek isteyenlerce yapılan dönüştürücü müdahaleler, söylem analizi temelinde ve eleştirel bağlamda tartışılmaktadır. Makam, Türk müziğinin olduğu kadar Doğu müziğinin de en temel kavramları arasında yer alır. Meseleyi kavramsal çerçevede doğru bir şekilde incelemek maksadıyla burada, dayandıkları müzik unsurları açısından iki temel müzik teorisi yaklaşımı ayırt edilmiştir: (i.) dizi-merkezli ve (ii.) melodi-merkezli. Bunlardan ilki, tipik olarak Batı armonik tonalitesine özgü kavrayışı temsil ederken, ikincisi de Batılılaşma dönemi öncesindeki geleneksel Türk makam kavrayışını simgeler. Bu dönem üç başlık altında ele alınmıştır: (i.) ‘modernleş(tir)meden önceki geleneksel Türk makam kavrayışı, (ii.) modernleş(tir)me evresindeki dönüştürücü müdahaleler, (iii.) son dönemlerdeki yeni ve eleştirel yaklaşımlar. Makam teorisi, Türkiye tarihinde bir zamanlar geleneksel bir mirası iletmek amacıyla kullanıldığından, kendi kültürel çerçevesi içinde, kendine özgü bir uygulama ve eğitim tarzına sahipti. Modernleşmeden önce makamları açıklamak için matematik, felsefe veya kompozisyona dayalı üç farklı teorik modelin kullanıldığı belirlenmiştir. 19. yüzyılda, Türk modernleşmesi, ‘Batı’ya benzeme’ arzusunun tezahür etmeye başladığı bir aşamaya ulaştı. Bu yüzyılın sonlarından başlayarak, makam kavrayışı da bazı dönüştürücü müdahalelere maruz kaldı. Önce, Batı müzik teorisine özgü dizi ve tonalite gibi kavramlarla mukayese edildi. Bu aşamada, armonik tonaliteye özgü dizi-merkezli teori, makam için inşa edilmek istenen ‘yeni/modern’ teori için tam ve mükemmel bir model olarak görüldü. Yekta, Ezgi ve Arel gibi önde gelen modernleştiriciler, geleneksel makam perdelerini, armonik işlevlere sahip Avrupa tonal dizileri olarak yorumlamakta herhangi bir mahsur görmediler. Dahası, bu dönüştürücü müdahaleleri, makam teorisini modernleştirmek adına zorunlu bir ilerleme olarak da kabul ettiler. Özellikle Arel tarafından ortaya konulan model, uzun yıllar boyunca, yerli veya yabancı araştırmacı, eğitimci ve müzisyenler tarafından, Türk müziğinin yegâne modern teorisi olarak kabul görmüş ve kullanılmıştır. Ancak, gerçek müzik icralarıyla devamlı surette çelişen bu teorinin kusurlu ve eksik yönleri, onun ‘kriz’ içine girmesine ve en azından son elli yıldır, çok yönlü eleştirilere tabi tutulmasına neden olmuştur. Konuya dair yeni tartışmalardaki başlıca görüşler ortaya konulmak suretiyle burada, makam kavramının, özellikle Osmanlı dünyasındaki tarihsel seyri de göz önünde bulundurularak, melodi-merkezli bir yaklaşımla anlaşılması gerektiği açıkça ortaya çıkmıştır. Sonuçta, Osmanlı dünyasında 15. yüzyıldan itibaren geliştirilen melodik harekete dayalı makam teorisine, eski itibar ve geçerliliğinin iade edilmesi ve bu adımın, yeni teorik çalışmalar için başlangıç alınması gerektiği öne sürülmüştür.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Original research |
Authors | |
Publication Date | August 6, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 6 Issue: 1 |
Yazarlarımızın editöryal süreçlerin aksamaması için editöryal emaillere 3 gün içinde yanıt vermeleri gerekmektedir.