16. yüzyıl Rönesans klasisizminin hümanist idealiyle özdeşleştirilen Leonardo Da Vinci'nin sanat değerinin yanısıra, resmin gizemi hakkında çıkan haberlerle de popülaritesini arttıran ve ikonlaşan başyapıtı "La Joconde"u veya daha bilinen adıyla "Mona Lisa" adlı eseri, birçok sanatçıya ilham kaynağı olmuş ancak, modern ve postmodern dönemlerde parodik yeniden üretimlerle değeri düşürülmeye çalışılmıştır. Bu duruma yolaçan nedenler incelendiğinde; 18. yüzyılda yaşanan Aydınlama projesinin etkilerinin, bilimden sanata her türlü değişimin yaşanmasına neden olduğu, insanın toplum yaşamındaki sanat dahil her alanının yeniden düzenlendiği ve sonrasında bu olgunun bir başkaldırıya dönüştüğü gözlemlenmiştir. Bu bağlamda, klasisizme hakim olan kusursuzluk, mükemmeliyetçilik ve aristokrasinin seçkin dili modern dönemde reddedilmiş, klasik sanatsal pratikler yok sayılmıştır. 20. yüzyıla gelindiğinde, birçok düşünür Aydınlanma Projesi'nin vaatlerinin gerçekleşmemesi üzerine, modernizmin Aydınlanma Projesi'yle beslenen ideolojisini sorgulayarak reddetmiştir. Geç modernizm olarak adlandırılacak bu dönemde, sistemin bir bütün olarak gözden geçirilerek sorgulanması, sanata yeni açılım olanakları sunmuştur. Modern sanatçılar, içinde bulundukları dönemin eşitsizlik üzerine kurulu kapitalist düzenini bozmak için, anarşizmden beslenen hareketlere yönelmek durumunda kalmış, önceden oluşturulmuş seçkin estetik kuralları reddetmişlerdir. Postmodern döneme gelindiğinde, II. Dünya Savaşı sonrası yaşanan yeni siyasal ve toplumsal hareketler, özellikle Geç-kapitalizm, Batı'nın bilinç ve düşünce yapısında yeni kırılmalara neden olur. Bu dönemde, dünyanın kaotik yapısı, siyasete ve sanata yeni meydan okumalar olarak yansır. Postmodern estetik düşünce, modernliğin, birciklik-orijinallik takıntısını bozarak, sanat tarihinin geri dönüşümüne kapılır. Geçmişteki her eser kopyalanarak, modernizmin bel kemiği olan orijinallik prensibi bozulup, reddedilir. Bu çerçevede, postmodern sanatsal stratejilerden biri olan "Temellük", postmodernistlerin özgünlüğe saygısını küçümseyen bir strateji olarak sıklıkla kullanılmaya başlanır. Özellikle sanatçılar bunu, yüksek ve seçkin kültürü en iyi yansıttığına inandıkları klasisizmin başyapıtı olan Leonardo Da Vinci'nin "La Joconde'u veya "Mona Lisa"sının yeniden üretilmiş imgeleri üzerinden gerçekleştirirler. Bu suretle, sanatın klasisizmden beri süregelen yapılanmasını kışkırtıcı bir biçimde sorgulayarak, sanata yeni bir önerme sunarlar. Araştırmanın içeriğini oluşturan Leonardo Da Vinci'nin "La Joconde" adlı eseri, geçmişten günümüze sanatın tarihsel süreci içerisinde incelenmiş ve parodi ile ortaya konan yeniden üretimler, kitaplar, metinler, makaleler ve sözlükler gibi geniş bir kaynakça üzerinden ele alınmıştır. Elde edilen bulgular, bölümler dahilinde açıklanmıştır. Aynı zamanda, araştırma konusunun dağılmadan irdelenebilmesi için, örnek resimler konuya denk getirilerek sırayla verilmiştir. Konunun genel bir değerlendirmesi sonuç bölümünde ortaya konmuştur
Popular and iconic masterpiece of Leonardo Da Vinci's "La Joconde" or with its more prominent name "Mona Lisa", which identified with the humanist ideal of the 16th century Renaissance classicism was a source of inspiration for many artists, however, modern and post-modern artists tried to depreciate its value with its parodical reproductions. These reasons contributed to the situation; The effects of the 18th century Enlightenment project caused changes from science to art, redefined all areas of social life including art and this phenomenon transformed into a rebellion. In this context, the people refused the flawlessness, perfectionism and outstanding language of aristocracy, and also ignored the classical art practices. At the beginning of the 20th century, after seeing that the Enlightenment Project failed to keep its promises, the artists questioned and rejected the ideology of modernism which was nourished with the Enlightenment Project. In this era, later to be known as late modernism, the art gained new expansion opportunities as people questioned the system as a whole. Modern artists gravitated towards the anarchism-based movements in order to derange the capitalist system of their era which was built on inequality and refused the outstanding aesthetic rules. In the postmodern period, new political and social movements, especially late-capitalism, causes a change in the mindset of the West. In this period, the chaotic state of the world reflects as new challenges on politics and art. Postmodern aesthetic concept eliminates the uniqueness-originality obsession of the modernism and falls into a process of art history recycle. Post-modernists start copying each work of the past in order to eliminate and reject the backbone of the modernism, which is the principle of originality. In this context, post-modernists frequently employ the "Seizin" post-modern art strategy to belittle the originality. Artists especially perform this with the reproduced image of Leonardo Da Vinci's "La Joconde" or "Mona Lisa", which is a masterpiece that best reflects the eminence of the classicism. In this way, they introduce a new proposition to art by questioning the formed structure of the art since the classicism period. The content of this study includes the examination of the Leonardo Da Vinci's "La Joconde" in the historical process of art and in accordance with an extensive source that includes the parodical reproductions of the work such as books, texts, articles and dictionaries. The explanation of the findings obtained are available in sections. The pictures are also respectively available with the related subjects in order to be able to examine and visualize the research subject properly. The result section includes an evaluation on the subject of this study
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 7 Issue: 3 |
The journal "Researcher: Social Sciences Studies" (RSSS), which started its publication life in 2013, continues its activities under the name of "Researcher" as of August 2020, under Ankara Bilim University.
It is an internationally indexed, nationally refereed, scientific and electronic journal that publishes original research articles aiming to contribute to the fields of Engineering and Science in 2021 and beyond.
The journal is published twice a year, except for special issues.
Candidate articles submitted for publication in the journal can be written in Turkish and English. Articles submitted to the journal must not have been previously published in another journal or sent to another journal for publication.