İlk dönem Meâni’l-Kur’ân yazarları olan Ahfes, Ferrâ ve Zeccâc bazı Kur’ân ayetlerinin geleneksel, meshur kârilerin okumadıkları harekelerle okunabileceğini dillendirmislerdir. Bunu söylerken Arap dilbilgisi kurallarına dayanmıslar, “Ben bunu lügat acısından biliyorum ama böyle bir okuyus duymadım” seklinde duruma acıklık getirmislerdir. Onların bu tavırlarından ve kendilerinden önce âlimlerin, bir ayette gecen aynı kelimeyi değisik sekillerde okunmasına cevaz vermelerinden anlıyoruz ki bu âlimlere göre bu manaların hepsi Kur’ân’dandır. Bu sebeple eserlerine Meâni’l-Kur’ân adını vermislerdir. Onların bu görüsüne dayalı olarak geleneksel kıraatlerde bulunmayan okuma bicimleriyle Kur’ân okunabileceği ve namaz kılınabileceği anlamına gelmez. Onların böyle bir iddiası yoktur. Ancak bazı hadislere ve selef âlimlerinin tavırlarına dayanarak bu hükmü cıkardıkları söylenebilir. Sahih rivayetlere girmeyen kıraatlerin hicri dördüncü asırdan itibaren katı bir tutumla siyasi erki de kullanarak yasaklandığını görmekteyiz. Yedi kıraatin dısında saz kıraatler adeta zararlı olarak görülmüs, konuya hassasiyetle yaklasılmıstır. Kıraat ilminin kurumsallasmadığı dönemde İslam toplumunun kıraatlere bakıs acısını yansıtması acısından ilk dönem Meâni’l-Kur’ânlar bize fikir vermektedir. Eserlerinde Kur’ân’ı dilbilimsel izahlarla tefsir etmeyi hedefleyen ve Kur’ân’ın farklı okuyuslarını tefsir sadedinde zikreden ilk dönem Meâni’l-Kur’ân yazarlarının konuya alısıldığın dısında yaklastıklarını görmekteyiz. Bu makalede söz konusu âlimlerin bu yaklasımlarının gerekceleri ve sonucları ele alınacak ve değerlendirilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 28, 2021 |
Submission Date | May 24, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 1 Issue: 1 |