Büyük Selçuklu Devleti, geniş bir alanı hâkimiyeti altına alarak Türk-İslam tarihine damgasını vurmuştur. Türklerin İslamlaşma sürecinde oldukça ehemmiyetli bir konuma haiz olan Büyük Selçuklu Devletinde birçok din ve mezhep varlığını sürdürmüştür. Hıristiyanlar ve Yahudiler başta olmak üzere Şaman, Budist, Hindu, Maniheist ve diğer dinlere mensup insanlar, Selçuklu topraklarında huzur ve barış içerisinde sorunsuz bir şekilde yaşamışlardır. Farklı dinlere mensup bu insanlar, kendilerini baskı altında hissetmemişler, dinlerini özgürce yaşama imkânı elde etmişlerdir. Din çeşitliliği konusunda oldukça zengin ve aynı zamanda renkli bir görüntü arz eden Selçuklu Devletinde aynı zenginliği İslam mezhepleri konusunda da görmek mümkündür. Geniş Selçuklu Coğrafyasında fıkhî mezheplerin yanı sıra Eş’arîlik, Mâtürîdîlik, Mu‘tezile, Şiîlik, Bâtınîlik, Hanbelîlik ve Kerrâmiyye gibi siyasî-itikadî mezheplerin birçoğunu da görmek mümkündür. Selçuklu coğrafyasında yaşama ve yayılma imkânı bulmuş bu mezhepler, ictimaî hayatı olumsuz etkilemedikleri ve sosyal barışı tehdit etmedikleri sürece, yöneticiler tarafından herhangi bir engelleme ve müdahale ile karşılaşmamışlardır. Selçuklular bulundukları bölgenin dinî, siyasî, sosyal ve kültürel özelliklerini dikkate alarak bir din ve mezhep politikası belirlemiştir. Belirlenen bu politika çerçevesinde farklı din ve mezhebe bağlı bütün insanlar barış ve huzur içerisinde yaşama fırsatı elde etmişlerdir.
Bu makalede Etik Kurul İzni gerektirecek bir durum bulunmamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Islamic Sects |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | April 7, 2024 |
Acceptance Date | June 22, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 4 Issue: 1 |