Modern Türk Edebiyatı içerisinde Sait Faik, Ömer Seyfettin’in geleneksel hikâye anlatımı ile bağ kurarak modern bir çehre kazandırdığı Türk hikâyesine yeni bir yönelim atfetmiştir. Durum hikâyesi olarak bilinen bu yönelim kendi döneminde ki şiiri ve romanı da etkilemiştir. Sevginin her şeyi başlatacağına inanan Sait Faik, derin bir gözlem gücüne sahiptir. Küçük insanların dünyası onun hikâyelerinin temel unsuru olmuştur. Şiirsel bir dil benimseyerek kaleme aldığı öyküleri onun yazma biçimini oluşturmuş ve öykücü kişiliğinde özgün bir atılım gerçekleştirmiştir. Sait Faik’in 1950 yılında yayımlanan Mahalle Kahvesi kitabında yer alan ‘’Gramofon ve Yazı Makinesi’’ adlı öyküsü, deneme tarzıyla başlayıp öyküye dönüşen bir metindir. Bu öyküde nostaljinin izini süren gramofon ve yazı makinesi ile samimiyet duygusunun zedelendiği radyo ve matbaa teknolojilerinin çatışması yer alır. Bu çatışma ışığında hem matbaa teknolojisinin gelenek karşısında aldığı tavır hem de yazarın ekonomik çıkmaz içinde matbaa ile olan ilişkisi ön plana çıkmaktadır. Sanatçı bu açmazda gramofon ve yazı makinesinin yanında yer alırken matbaayı yalanların, dolanların aleti olarak niteler. Bu çalışmada ‘’Gramofon ve Yazı Makinesi’’ öyküsü merkeze alınarak bahsedilen çatışmanın ana unsuru olan matbaa teknolojisinin yazar, eser ve toplum üzerindeki sosyolojik arka planına odaklanılacaktır.
Within Modern Turkish Literature, Sait Faik has brought a new orientation to the Turkish story, which it has given a modern face by connecting with Ömer Seyfettin's traditional storytelling. Sait Faik's orientation that reflects the individual with his psychology has a modern voice. This orientation, known as the situation story, also influenced the poetry and novel of its time.
Prioritizing enlightening the inner world of the individual, Sait Faik believes that "Love will start everything." This belief reveals a strong power of observation and a 'humanistic' insight in the axis of individual, society and emotion in Sait Faik's storytelling. The world of people who do not pay attention to their lives creates a bridge between the social structure and the inner world of the individual in his stories. The pure, at the same time poetic language that he captures is one of the breakthroughs of the original relationship between the inner world of the individual and his social position. The story of "Gramophone and Writing Machine", which will set an example for this breakthrough, is included in Sait Faik's book "Mahalle Kahvesi". In the story, gramophone and typewriter follow the traces of sincerity, while the radio and printing press carry the object figure that damages the sense of sincerity. While the artist stands next to the gramophone and typewriter in this stalemate, he describes the printing press as a tool of lies and deception. In this study, Sait Faik's point of view on printing and printing activities is discussed through the story "Gramophone and Writing Machine". It will focus on the sociological background of the printing technology, which is the main element of the mentioned conflict, on the author, the work and the society.
Gramophone and Writing Machine Sait Faik Abasıyanık Neighborhood Coffee Printing Writing Figures.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 1 Issue: 1 |
28390
The published articles in SAUDIL are licensed under a
Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License