Cilicia, for it is one of the regions of Anatolia which opened to the earliest settlement has a rich cultural heritage. Until 19th century, the importance of the ancient monuments hasn’t been noticed has led to being used unconsciously. In this process, by the growing interest of the foreigners to the ancient monuments which existing in the Ottoman geography referred to as Asâr-ı Atîka, legal arrangements have been made for the protection of the rich historical and cultural heritage. Especially in the second half of the this century, it has been seen that many of European researchers received permits from the government for investigation of old works existing in Ottoman geography. It is remarkable that until the sense of the obligation of conscious for the protection of historical and cultural heritage, many of ancient monuments were taken out of the country. The aim of this study is to determine the perspective of the Ottoman government on old works when formed in the second half of the 19th century and practices in this area in what way could been realized. So it is seen that what was the perception of archeology of Ottoman and how it was formed. Especially Cilicia region is an important example for showing that how the perception of the archeology of Ottoman formed in this process.
Kilikia, Anadolu coğrafyasının en erken yerleşime açılan bölgelerinden biri olması dolayısıyla zengin bir kültürel mirasa sahiptir. 19. yüzyıla kadar eski eserlerin ifade ettiği önemin fark edilememiş olması, bilinçsizce kullanılmalarına neden olmuştur. Bu süreçte Osmanlı coğrafyasında mevcut “Asâr-ı Atîka” olarak tabir olunan eski eserlere yabancıların artan ilgisi üzerine, bu zengintarihi ve kültürel mirasın korunmasına yönelik yasal düzenlemelere gidilmiştir. Özellikle yüzyılın ikinci yarısında Avrupalı pek çok araştırmacının, Osmanlı coğrafyasında yer alan eski eserleri incelemek üzere merkezden izinler aldığı görülmektedir. Bu tarihi ve kültürel mirasın korunması gerektiği bilinci oturana kadar da yurt dışına birçok eski eserin götürüldüğü dikkat çekmektedir. Bu çalışmanın amacı, 19. yüzyılın ikinci yarısında oluşan Osmanlı Devleti’nin eski eserlere bakış açısı ve bu alanda gerçekleştirilen uygulamaların ne şekilde gerçekleştirilebildiğini ortaya koymaktır. Böylece Osmanlı’nın arkeoloji algısının ne olduğu ve nasıl şekillendiği de görülmektedir. Özellikle Kilikia Bölgesi, Osmanlı’nın bu süreçteki arkeoloji algısının nasıl şekillendiğini göstermesi açısından önemli bir örnek teşkil etmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Issue: 3 |