Introduced into our legal system in 2012 with the Law No. 6325 on Mediation in Civil Disputes (HUAK), mediation has become one of the most preferred methods and its application area has significantly expanded over time. Especially with the adoption of mandatory mediation in 2017, mediation has become a preferred method for both parties experiencing disputes and legal professionals wishing to work in this field. Mediation can be generally described as a voluntary dispute resolution method where the parties involved resolve their conflicts with the help of a neutral and independent third party, the mediator. During the mediation process, the mediator plays a crucial role in supporting, guiding, and assisting the parties as they work to resolve their disputes themselves. The question of whether mediation and the role of the mediator should be recognized as a profession, and whether the existing regulations provide sufficient provisions for recognizing it as such, is a topic of debate in the doctrine. This study thoroughly examines whether it is possible to consider mediation as a profession and analyzes the perspectives of mediators on the subject based on interviews conducted with them.
Mediation Mediation Profession Terms of Being a Mediator Mediation Code in Legal Disputes Mediator
2012 yılında 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (HUAK) ile hukuk sistemimize dahil olan alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olan arabuluculuk, aradan geçen süreçte en çok tercih edilen yöntemlerden biri olmuş ve uygulama alanı oldukça genişlemiştir. Özellikle 2017 yılı itibariyle zorunlu arabuluculuk uygulamasının kabul edilmesi ile arabuluculuk hem uyuşmazlık yaşayan taraflar hem de bu alanda profesyonel olarak faaliyet göstermek isteyen hukukçular açısından tercih nedeni olmuştur. Arabuluculuk en genel ifade ile, uyuşmazlık yaşayan tarafların uyuşmazlıklarını, tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişi olan arabulucu vasıtası ile, bizzat kendilerinin çözdüğü ihtiyari bir uyuşmazlık çözüm yolu olarak ifade edilebilir. Arabuluculuk sürecinde uyuşmazlık yaşayan tarafların yanında arabulucu da önemli bir role sahiptir. Tarafların uyuşmazlıklarını bizzat kendilerinin çözmeleri sürecinde onlara destek, rehber ve yardımcı olacak kişi arabulucudur. Dostane ilişkilere, toplum barışına hizmet eden böylesi önemli bir rolü üstlenen arabulucunun "arabulucu- arabuluculuk" faaliyetinin bir meslek olarak kabul edilip edilmediği, mevcut düzenlemelerin meslek olarak kabulünde yeterli düzenleme barındırıp barındırmadığı husussuları doktrinde tartışma götürmektedir. Bu çalışma ile arabuluculuğun bir meslek olarak değerlendirilmesinin mümkün olup olmadığı ayrıntılı şekilde ele alınmış olup, uygulamadan arabulucular ile yapılan görüşmeler neticesinde arabulucuların konuya olan yaklaşımları incelenmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | October 30, 2024 |
Publication Date | |
Submission Date | August 23, 2024 |
Acceptance Date | October 8, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 12 Issue: 2 |
The published articles in SLJ are licensed under a
Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License