We do not know when slavery began, which deprived man of his free will and behavior. But this phenomenon has affected all societies for centuries. The Ottoman Empire, on the other hand, applied the legal rules brought by the religion of Islam to the slaves and made them an important part of social life. Slaves in Ottoman society had a good education and training. Those who were capable were appointed as soldiers, teachers, administrators, vizier and pasha, so they became people respected by the society. Moreover, slaves with artistic skills were directed to activities that required manual labor. Among those who have grown up in Enderun are very good architects, musicians, bookbinders, and calligraphers. Gifted slaves were directed to professions related to the arts of the book, especially in periods when the printing press was not widespread. Font is one of them, of course. It is not possible to determine the number of slaves who were trained as calligraphers in the Ottoman era. However, when biographical works related to calligraphers were examined, it was possible to find information about calligraphers who were slaves. In this article, slave calligraphers were examined according to the century in which they lived, and information about them was provided.
İnsanı, özgür irade ve davranışlarından yoksun bırakan köleliğin ne zaman başladığı konusunda genel bir bilgi yoktur. Fakat bu olgu asırlar boyu bütün toplumları etkilemiştir. Osmanlı Devleti ise, İslam dininin getirdiği hukuki kuralları köleler için tatbik etmiş ve onları sosyal hayatın önemli bir parçası hâline getirmiştir. Osmanlı toplumunda köleler iyi bir eğitim ve terbiyeden geçmiştir. Kabiliyetli olanlar asker, öğretmen, idareci, vezir ve paşa olarak memur edilmiş, böylece toplum tarafından saygı duyulan kişiler olmuşlardır. Aynı şekilde sanat yeteneği olan köleler de el işçiliği gerektiren faaliyetlere yönlendirilmiştir. Enderun’a alınanlar arasında çok iyi mimarlar, musikişinaslar, mücellitler, müzehhipler veya hattatlar yetişmiştir. Yetenek sahibi köleler özellikle matbaanın yaygınlaşmadığı dönemlerde kitap sanatlarıyla alakalı mesleklere yönlendirilmişlerdir. Bunların başında da elbette hat sanatı gelmektedir. Osmanlı döneminde hattat olarak yetiştirilen kölelerin sayısını tespit etmek mümkün değildir. Fakat hattatlar ile alakalı biyografik eserler tarandığında hattat köleler hakkında bilgilere rastlamak mümkün olabilmiştir. Bu çalışmada, yaşadıkları yüzyıla göre köle hattatlar incelenmiş, kendileri hakkında bilgi verilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 26, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 3 |
Journal of Art and Iconography is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License.