Bu makalenin amacı Türkiye’deki yerel yönetimlerin heykel sanatı ile ilişkisini ele almak ve konuyla
ilgili yanlış uygulamalara dikkat çekmektir. Son yıllarda hemen tüm kentlerimize belediyeler tarafından
yerleştirilen yöresel ürünlerin devasa sembolleri görüntü kirliliği yaratmasının yanı sıra,
kadim kentlerimizin doğal ve mimari dokusuna da ters düşmektedir. Bu aşamaya gelinirken geçilen
tarihsel süreci göstermek adına makaleye, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında heykel
sanatına verilen önem konusuyla başlanmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren heykel eğitimine
ve uygulamalarına ayrılan devlet olanakları Giriş bölümünde kısaca anlatılmış, ardından
1950’lerde zedelenen kültür-sanat politikalarına değinilmiştir. Belediyeler tarafından düzenlenen
taş heykel sempozyumlarının zayıf yönlerinin de belirtildiği bu çalışmada, kent ve kasaba meydanlarına
yerleştirilen kitsch temsiliyet nesneleri sorunu tartışılmıştır. Cumhuriyetin 100. yılında
kentlerimizdeki heykel uygulamalarının yarattığı kimliksizlik probleminin çözümü için alınabilecek
önlemler ve tartışılabilecek bazı konu başlıkları, son bölümde öneriler halinde sunulmuştur.
The aim of this article is to address the viewpoint of Turkey’s local governments on sculpture and
to draw attention to misapplications on the subject. In addition to the ugliness created by the
gigantic symbols of local products placed in almost all our cities by municipalities in recent years,
it also contradicts the natural and architectural texture of our cities. In order to show the historical
process that has passed through this stage, the article begins with the importance given to
the art of sculpture in the founding years of the Republic of Turkey. State facilities allocated to
sculpture education and its practices since the first years of the Republic are briefly explained
in the “Introduction” section, and then the damaged culture–art policies in the 1950s are mentioned.
The problems of the stone sculpture symposiums organized by the municipalities are also
mentioned, and the problem of kitsch representation objects placed in city and town squares
is discussed. The measures that can be taken to solve the problem of anonymity created by the
sculpture practices in our cities and some topics that can be discussed are presented as suggestions
in the last section.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Visual Arts (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 29, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 5 |
Journal of Art and Iconography is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License.