İslam dininin geliş amaçlarının başında güzel ahlak gelmektedir.
Bu anlamda bütün dini ilke ve uygulamaların ahlâkî açıdan insanı
geliştirici bir özelliği vardır. Bu durumun bir sonucu olarak İslam,
cahiliye toplumunu bir erdemler yurduna çevirmiş ve onları birçok
açıdan yeryüzünün düşünce önderleri mesabesine getirmiştir. Benzer
durumlar peygamber gönderilmiş diğer eski kavimler için de
geçerlidir. Ancak peygamberlerin nice erdemler kazandırdığı
toplumlar nebevi öğretilere sahip oldukları iddialarına rağmen süreç
içerisinde bu ahlâkî erdemlerden uzak hale gelmişlerdir. Durum böyle
olunca, ahlâkî erdemleri geliştirmek için vazedilen ilkelerin tam da
erdemlerden uzaklaştırıcı bir şekilde anlaşılması, üzerine tefekkür
edilmesi gereken önemli bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu bağlamda makalemizin gayesi “nasıl oluyor da güzel ahlakı
tamamlayıcı ilkeler erdemlerden uzaklaştırıcı bir şekilde
yorumlanabiliyor?” sorusunu cevaplandırmaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | May 30, 2021 |
Submission Date | March 21, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 2 Issue: 1 |