Dünyada nüfusun giderek artması, sanayi dönemi sonrası meydana gelen kaynakların savurgan bir şekilde tüketilme durumu ve atıkların ayrıştırılamaması sonucu ekosistemimin bozulması, küresel ısınma görülmekte ve iklimler değişmektedir. Bu yüzden yenilenebilen enerji kaynaklarına yönelinmesi gerekmektedir. Dünyanın tatlı su rezervlerinin yalnızca küçük bir bölümü kullanılabildiği ve su rezervlerinin nüfus yoğunluklarına göre eşit dağılmadığı için bazı ülkelerde ve şehirlerde yoğun bir şekilde su problemi meydana gelmektedir.Ülkemizde son senelerde nüfusun artmasıyla birlikte çevre kirliliği ve suyun bilinçsiz bir şekilde kullanılma durumlarının artması ile dünyada su problemleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu problemlerde, sektör olarak bakıldığında yapı endüstrisinin payı oldukça yüksektir. Sürdürülebilir mimarlık, mevcut şartlarda ve var oluşunun her evresinde, gelecekte ki nesilleri de düşünerek, yenilenebilen enerji kaynaklarının kullanılmasını sağlayan, çevresini düşünen, insanlarının esenliğini ve sağlığını koruyan, yapılarda suyun, malzemeni ve enerjinin en etkili şekilde kullanılabilmesini sağlayan faaliyetlerdir. İçerisinde bulunduğumuz zamanda tabii kaynakların tükenmeye başlaması, nüfusun ve bunun sonucunda bina ve altyapı gereksiniminde artış olması, ekonomik durumun yetersiz olması gibi nedenler ile geleneksel yöntemler yerine sürdürülebilir yöntemler kullanılmaya başlanmıştır. Kaynak yönetimi ilkesi bağlamında su tüketimini en az düzeye indirgenmek amaçlanmış ve farklı çözüm önerileri ortaya çıkmıştır. Suyun en çok kullanıldığı alanlardan biri olan yapı endüstrisinde su tüketiminin azaltılması için çalışmalar yapılmaya başlanmış ve suyun korunumu stratejileri belirlenmiştir. Ülkemizde su tüketiminin azaltılması için teşvik edici programlar oluşturulmalı ve kullanılan uygulamaların yaygınlaştırılması sağlanmalıdır.
Global warming and climates are changing due to the wasteful depletion of the resources that occur after the industrial period and the failure to decompose wastes due to the increasing population in the world. Therefore, renewable energy resources should be addressed. Since only a small part of the world’s fresh water reserves can be used and the water reserves are not evenly distributed according to population densities, there is an intense water problem in some countries and cities. With the increase in the population in recent years, environmental problems and unconscious use of water have increased the water problems in the world. When these problems are considered as a sector, the share of the building industry is quite high. Sustainable architecture is the activity that enables water material and energy to be used in the most effective way in the structures that protect the health and health of the people who think about the environment that enables renewable energy sources to be used by considering the future generations at all stages of its existence and conditions. Sustainable methods have been used instead of traditional methods due to the depletion of natural resources in the present time, population and consequent increase in building and infrastructure requirements, and inadequate economic conditions. In the context of resource management principle, water consumption was aimed to be minimized and different solutions were proposed. In the construction industry, which is one of the areas where water is used most, studies have been started to reduce water consumption and water conservation strategies have been determined. In Turkey, incentive programs should be established to reduce water consumption and the practices used should be expanded.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Architecture |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 28, 2019 |
Submission Date | November 25, 2019 |
Acceptance Date | December 24, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 2 Issue: 2 |
Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.