Violence, as one of the main themes of Western literature, has inevitably been put on the stage and the plays have taken on a task of mirroring violence in the essence of human beings. It is beholden that violence has shaped a good many stories and characters as it can be analyzed in the Elizabethan theatre. At the heart of staging, reflecting, analyzing, and criticizing public violence gradually in the field of theatre, individualism and enlightenment, on the one hand, have developed for centuries in the Western societies on the other hand public order has increased the level of violence on people. Hence, in this study, T. S. Eliot who analyzes the effect of public violence on individuals in modern American drama and takes it in his works, and also discusses various faces of authority and public violence has been examined. As one of the most important authors of 20th century, Eliot has examined the theme of public violence through most theatre techniques; besides, he has made the meeting of audience with the essence of violence possible by using modernist narratives from which he benefited the dynamic structure of Anglo-American drama. Therefore, this study aims at examining and discussing the projection of “public violence” on individual by reflecting the similarities between Shakespearean theatre and Eliot’s Murder in the Cathedral (1935). The research method is close descriptive analysis of the play in terms of New Historicism and Psychoanalysis for the effect of public violence on individual often brings sociological and psychological issues directly into question. As the main reference of this study Murder in the Cathedral, it will be discussed how the play reflects zeitgeist that it is written in and how it approaches the effects of public violence on human conscious which is grounded on this zeitgeist with historical backgrounds.
Sociology of theatre Anglo-American literature theatre Shakespeare T. S. Eliot Public violence
Başlangıcından itibaren Batı yazınının ana temalarından olan şiddet, tiyatronun da önemli bir parçası olarak sahnelenmiş ve oyunlar, insanın özündeki şiddete bir ayna tutma görevi üstlenmiştir. Elizabeth Çağı tiyatrosunda görüldüğü gibi şiddetin pek çok hikâyeyi biçimlendirdiği gözlemlenmiştir. Kamusal şiddetin tiyatroda artan bir şekilde sahnelenmesinin, yansıtılmasının ve eleştirilmesinin temelinde Batı toplumlarındaki bireycilik ve aydınlanma hareketinin yüzyıllar boyunca gelişmesi fakat bununla ters orantılı olarak kamusal düzenin, uyguladığı şiddet seviyesini artırması vardır. Bu orantının, Batı medeniyetinin bir uzantısı fakat benimsediği disiplinler ve kültürel dokusu bağlamında ortaya çıkan farklılaşmalar neticesinde özellikle Anglo-Amerikan kültürde görülmesi, Anglo-Amerikan tiyatro sahnesini de diğer ulusların şiddeti yansıtış biçiminden farklılaştırır. Bu nedenle; bu çalışmada modern Amerikan tiyatrosunda kamusal şiddetin birey üzerindeki etkisini, oyunlarının metinlerine taşıyan, otorite ve kamusal şiddetin çeşitli şekillerini ve boyutlarını tartışan T. S. Eliot mercek altına alınacaktır. Bu nedenle, bu çalışma kapsamında, Eliot’ın Katedralde Cinayet (1935) oyununda -oyunun Shakespeare tiyatrosu ile arasındaki benzerliği bağlamında tartışılması koşuluyla- “kamusal şiddet”in birey üzerindeki yansımasının incelenmesi ve tartışılması amaçlanmaktadır. Metedolojisini de kamusal şiddetin birey üzerindeki etkisi sosyolojik ve psikolojik açılımları da gündeme getirdiği için, Yeni Tarihçilik ve Psikoanalitik kuramların ışığında oyunun yakından betimsel incelenmesi ve çözümlenmesi oluşturacaktır. Bu çalışmanın ana referansı olarak tasarlanan Katedralde Cinayet oyununun; yazıldığı dönemin ruhunu ne derece yansıttığı ve bu unsurlardan temellenen kamusal şiddetin bireyin bilincine ve psikolojisine olan etkisini nasıl ele aldığı, tarihsel art alanlarıyla paralel olarak ele alınacaktır. Dolayısıyla, kamusal şiddeti en iyi yansıtan yazarlardan birisi olarak Eliot’ın yukarıda adı geçen eserinin okuyucuya, bu olgunun açılımı, nedenleri ve sonuçları bağlamında şiddetin Amerikan tiyatrosundaki yerini aktarabileceği umulmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Cultural Studies |
Journal Section | Derleme Makaleler |
Authors | |
Publication Date | November 29, 2022 |
Submission Date | September 19, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 44 |
Sosyoloji Dergisi, Journal of Sociology, SD, JOS