İngiltere merkezli olarak Avrupa’da 18. yüzyılda başladığı ifade edilen Sanayi Devrimi öncesi kıtanın farklı bölgelerinde birçok sosyal olaylar meydana gelmiştir. En az iki asır boyunca süren bu toplumsal olaylar sonucunda kırsal kesimden başlamak üzere kapitalistleşme süreci başlamıştır. Sanayi Devrimimnin bir sonucu olarak hammadde ve Pazar arayışları ve bu alanda yaşanan rekabet en çok Osmanlı Devleti’ni etkilemiştir. Osmanlı Devleti 18. Yüzyıla kadar geleneksel tarıma dayalı üretim yollarıyla ayakta kalırken, bu yüzyıldan sonra özellikle toprak rejiminde gözlenen bozulma ve kaybedilen savaşlar nedeniyle bir devlet krizine doğru sürüklenmiştir. Avrupa’da yaşanan endüstri hareketlerinden haberdar olan Osmanlı Devleti önceliği askeri sanayi alanlarına vermiştir. Osmanlı İmparatorluğunun varisi olarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti, az gelişmiş ve sanayisi gayrimüslimlerin elinde olan ekonomik olarak kötü bir miras devralmıştır. Millî mücadele sonrası Gazi Mustafa Kemal ve kurucu kadronun önceliği, Avrupa’da yaşanmış olan Sanayi İnkılabını yakalamak, her türlü imkansızlığa rağmen tam bağımsız bir ekonomi ve gelişmiş bir milli sanayi kurmak olmuştur.
Before the Industrial Revolution, which is stated to have started in Great Britain in Europe in the 18th century, many social events occurred in different parts of the continent. As a result of these social events that lasted for at least two centuries, the capitalization process began, starting from the rural areas. As a consequence of the Industrial Revolution, searches for raw materials and markets and the competition in this field affected the Ottoman Empire the most. While the Ottoman Empire survived with traditional agricultural production methods until the 18th century, it was dragged into a state crisis after this date, especially due to the deterioration in the land regime and the lost wars. Being aware of the industrial movements in Europe, the Ottoman Empire gave priority to the fields of military industry. Established as the heir to the Ottoman Empire, the Republic of Turkey inherited an underdeveloped and economically bad legacy, whose industry was in the hands of non-Muslims. After the war of independence, the priority of Ghazi Mustafa Kemal and the founding staff was to catch up with the Industrial Revolution experienced in Europe and to establish a fully independent economy and a developed national industry despite all kinds of impossibilities.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |