Toplum karmaşık bir olgudur. Karmaşık olanı anlamaya çalışmak bağlantılar kurmakla bir başka deyişle interdisipliner olmakla mümkündür. Bu noktada kendisine en yakın bilim dalı olan sosyal antropolojiden tarih ve felsefeye kadar birçok bilim dalı sosyolojiyle belli noktalarda kesişmektedir. Günümüz çalışmalarında bu kesişme noktalarının ön plana çıktığı kesindir. Bu makalede, insan davranışlarının beyindeki son derece kompleks sinirsel süreçlerle ilgili olduğunu savunan nörobiyolojik yaklaşım, ‘Trobriand
toplumundaki aile’ merkezinde ele alınacaktır.
Trobriand bölgesi, Papua-Yeni Gine’nin doğusunda bulunan adalar topluluğudur. Bu bölgeyi örneklem olarak seçmemizin sebebi sosyal antropolojinin kuruluşuna yaptığı katkıdır. Sosyal antropoloji, Bronislaw Malinowski’nin Trobriand adalarındaki yaklaşık beş yıllık araştırmaları sonucunda elde ettiği verileri bilimsel sistematiğe uygun şekilde yayımlaması sonucunda kurulmuştur. Trobriand toplumu, üremede babanın etkisinin olmadığına inanan pür anne merkezlidir. İşin en ilginç yönüyse Malinowski’nin, Trobriand toplumunda evlilik öncesinde cinsel yaşamın çok rahat olmasına karşın -ki hiçbir korunma da bilinmiyor- evlenmeden hamile kalan birine rastlamadığını belirtmesidir. Bu
inanç aşağıdaki sonuçları oluşturmuştur: Anne merkezliliğin sonucunda dayının yüksek konumu, çok eşlilik konusunda reisin ayrıcalığı, belli oranda cinsel serbesti olduğu halde
toplumsal statü merkezli evlenme. Tün bunların beyinle (nörobiyolojik yaklaşımla) ilgisi üzerinde soru işareti oluşturmak bu makalenin amacıdır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Issue: 68 |