Hızlı yaşayan ve hızla tüketen şehirlerde insan profili giderek birbirine benzemeye başlamıştır. Küreselleşmenin değiştirdiği bu yaşam biçimine karşı 1990’lı yıllardan itibaren
çeşitli hareketler ortaya çıkmıştır. Yavaş Şehir hareketi de bunlardan birisidir. 1999 yılında İtalya’da birkaç şehirde “Slow Food” hareketine öncülük yapan belediye başkanları
tarafından Yavaş Şehir (Cittaslow) hareketinin temelleri atılmıştır. İtalya’da başlayan bu hareketin uluslararası bir ağ haline gelmesi 10 yıl gibi kısa bir sürede olmuştur. 30 ülkede
250’den fazla Yavaş Şehre ulaşan ağa üye olan şehirlerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Ağ’ın en önemli hedefleri yerel değerleri ortaya çıkarmak, yerel halkın yaşam kalitesini
ve şehrin tanınırlığını artırmaktır. Bu amacı gerçekleştirmek isteyen şehirler de Uluslararası Yavaş Şehir Ağına üye olarak ağ’ın belirlediği kriterler ve kurallar çerçevesinde
hareket etmektedirler. Bu makalenin amacı da Türkiye’de ağ’a üye olan Yavaş Şehirlerin, üyelik kriterleri çerçevesinde yaptıkları çalışmaları ele alarak mevcut politikalarını ortaya koymaktır. Çalışmada öncelikle genel olarak Yavaş Şehir’den ve ardından Yavaş Şehir olmak için birliğin belirlediği kriterlerden bahsedilmiştir. Bu doğrultuda Türkiye’deki ilk
Yavaş Şehir unvanını kazanan Seferihisar Belediyesinin Başkanı Tunç Soyer tarafından üyelik süreci anlatılmıştır. Seferihisar öncülüğünde başlatılan Yavaş Şehir serüvenine katılan şehirlere de değinilmiş ve yaptıkları projeler karşılaştırılarak analiz edilmiştir. Mevcut durum analizi neticesinde Yavaş Şehir üyeliği için zorunlu olan kriterler çerçevesinde
şehirlerin proje konusuna daha fazla önem vermeleri gerektiği tespit edilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 28, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 76 |