Mu’tezile mezhebinin siyaset ile ilgili görüşleri genelde; yönetim ve yöneticinin gerekliliği,
yönetimde “Kureyşi’lik” ayrıcalığı, yöneticinin sahip olması gereken nitelikler,
“efdaliyyet” meselesi, yönetimin kaynağı ve yöneticinin göreve gelme şekli konularında
yoğunlaşmıştır. Onların çoğunluğuna göre, devlet başkanı tayin etmek vaciptir. Bazılarına
göre ise, devlet başkanı her zaman gerekli değildir. Bunlara göre, ümmetin kendiliğinden
doğru yolu tutması ve adaletin tam olarak tecelli etmesi durumlarında, devlet başkanına
ihtiyaç yoktur. Mu’tezile, Hilâfetin Kureyşîliği’ni prensip olarak reddetmekle birlikte, uygulamada
Kureyşî’lik gerçekliğini kabul etmiş görünmektedir. Onlara göre imâm olacak
kişi; Kitap ve Sünnet’i bilmeli, siyaset bilgisine sahip ve âdil olmalıdır. Mu’tezile’nin en çok
üzerinde durduğu kavramlar “efdal” ve “mefdul” kavramlarıdır. Dört Halife devri ve onların
uygulamaları, neredeyse bütün Mu’tezilî’ler tarafından onaylanmıştır. Ayrıca onlar;
imâmete, ümmetin seçimi ile gelinir ve bunun delili de, icma’dır, der. Biz bu çalışmamızda
Mu’tezile’nin siyaset anlayışını ortaya koyduk. Onlar siyaseti bir takım kriterler dahilinde
ve bazı dengeleri gözeterek ele almıştır. Ayrıca, bu konuda, mezhep içerisinde bir çeşitliliğin
bulunduğu ve bunun bir çatışmaya dönüşmediğini de müşahede edilmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 20, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Issue: 58 |