“Hâşim,” “Hâşimî”, “Üsküdarlı Hâşim Baba”, “Üsküdârî”, “Bandırmalı-zâde”
mahlaslarıyla tanınan ve daha çok “Hâşim Baba” olarak bilinen Mustafa Hâşim Efendi,
XVII. yüzyılın önde gelen mutasavvıflarındandır. Hâşim Baba, çocukluğunda Celvetî
adabına göre yetiştirilmiş, daha sonra Bektaşiliğe meyletmiş ve bu tarikat bünyesinde
dedebabalık yapmıştır. Hâşim Baba, kendisini ne Celvetîlere ne de Bektaşîlere kabul ettirebilmiştir.
Hâşim Baba’nın Dîvân, Vâridât, Ankâ-i Maşrık ve Devriyye-i Ferşiyye olmak
üzere dört eserinin varlığı bilinmektedir. Bugüne kadar yapılmış bilimsel çalışmalarda
daha çok Hâşim Baba’nın şiirleri incelenerek şairlik yönü ön plana çıkarılmıştır. Bu makalede
Hâşim Baba’nın Vâridât isimli mensur eseri incelenerek, eserin gelenek içerisindeki
yeri, muhtevası, dil ve üslup özellikleri araştırılmıştır. Bu yolla Hâşim Baba’nın
bugüne kadar üzerinde pek durulmayan bir yönü aydınlatılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 20, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Issue: 58 |