XIX.yüzyıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nda uygulamaya konulan modernleşme programlarının ana fikrini, devletin bütünlüğünü muhafaza etme refleksi oluşturur. Çünkü, anılan dönemde Osmanlı İmparatorluğu, ağır bir sorunlar toplamının uygulama alanı haline gelir. Nitekim, 1866 yılında çıkan Girit İsyanı da imparatorluğun içinde nefes almaya çalıştığı bu kaotik atmosfere katkı yapan önemli başlıklar arasında yer alır. Girit İsyanı’nın, XIX.yüzyıl Osmanlı öyküsünün mikro düzeyde tespit edildiği bir laboratuvar olduğu söylenebilir. İmparatorluğun Avrupa yayılmasına direnmek anlamına gelen modernleşme çabaları, iki eksen üzerine yerleştirilir: Avrupa müdahalesini engellemek ve içerde reforma devam etmek. Dolayısıyla, Osmanlı XIX.yüzyılı, diplomasi ile siyasetin birlikteliğini ifade eder. Nihayet, Osmanlı ıslahatındaki bu iç pratik, diplomasi ve siyaset ustası devlet adamlarının doğumunu hazırlar. Tanzimat Dönemi’nin büyük sadrazamı Mehmed Emin Âlî Paşa bu açıdan tipiktir. Âlî Paşa’nın Girit İsyanı sırasında titiz bir diplomasi yürüttüğü ve Müslüman-Hristiyan dengesi/uzlaşması fikrine dayanan bir reform programını Girit’te uygulamaya çalıştığı görülür
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 2008 Sayı: 18 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi