Sovyetler Birliği’nin sona ermesinden sonra yeni kurulan Rusya Federasyonu egemen olduğu coğrafyanın daralması nedeniyle sadece Baltık ve Karadeniz’e olan çıkışında sınırlanma sorunu yaşamamış aynı zamanda ülke Avrupa’ya olan doğrudan bağlantı yollarını da kaybetmiştir. Bu durum Rus dış politikasını da etkilemiştir. Federasyonun ilk başkanı olan Boris Yeltsin döneminde ülke pek çok sorunla karşı karşıya kalmış, Vladimir Putin’in 2000 yılında başkan olması ile birlikte ise ülke yeniden yapılanma sürecine girmiştir. Dış politika konusunda Putin, çok kutupluluğu teşvik ederek Rusya’nın dünyadaki pozisyonunu güçlendirmeye çalışmıştır. Gorbaçov ve Yeltsin tarafından batı ülkelerinde yaratılan Rusya’nın uluslararası politikaya eşit bir ortak olarak katılımı konusundaki şüphelerin aksine yeni başkan Rusya’yı yeniden yapılandırmış ve ülkesini önemli bölgesel güçlerden biri haline getirmiştir. Ülke ekonomisinde iyileşmeler yaşanması ile birlikte Putin, ABD’nin tek süper güç konumuna karşı çıkışta bulunmaya başlamıştır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 1, 2007 |
Published in Issue | Year 2007 Volume: 2007 Issue: 15 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi