Makalede helva üç ana tatlandırıcı olan pekmez, bal ve şeker konu
edilmektedir. Örnekleme ise üzerinden yapılmaktadır. Üç tatlandırıcının
kullanıldıkları dönemler, tarifler ve tüketicilerinin kimler olduğu yönünde
sorular sorulmaktadır. Bu şekilde, helvanın tatlandırıcılarının tercih
edilmesinde toplumsal tabakanın etkisinin belirlenmesi amaçlanmaktadır.
Çalışmada kullanılan veriler, yemek kitaplarından ve Türklerin yaşadıkları
farklı coğrafyalarla tarihi dönemler üzerine yapılmış, tatlandırıcılarla
helvaya değinen araştırmalardan elde edilmiştir. Makale dört kısımdan
oluşmaktadır. İlk başlıkta antik bir tatlandırıcı olan pekmeze ve Eski
Türklerdeki tatlı tüketimin sınıfsallığına değinilmektedir. İkinci başlıkta
şekerin diğer tatlandırıcılardan ayrılma nedenleri, ticari bir ürün olması
odağından ele alınmaktadır. Üçüncü bölümde tatlandırıcı tercihi, bal ve şekerin,
özellikle fiyat açısından kıyaslanmasıyla tartışılmaktadır. Dördüncü başlıkta
ise tatlandırıcı tercihinin ağırlıklı olarak estetik gerekçeleri üzerinde durulmaktadır.
Çalışma sonunda yapılan çıkarımlardan bazıları şunlardır: Pekmez, en eski
kültürel olarak üretilmiş tatlandırıcı olarak önce gösterişçi tüketimde yer
almışsa da, zamanla bu işlevi şeker üstlenmiştir. Bu yüzden sonraki dönemlerde
pekmez dar gelirlilik ve ekonomiklikle ilişkilendirilmiştir. Bal, şekerden daha
ucuz olduğu için merkezdeki orta sınıflar kadar çevre yerleşim yerlerinde de
kullanılmıştır. Buna rağmen günümüzde bal ve pekmez yeni bir toplumsal grup
olan sağlıklı beslenme eğilimli tüketicilerin tatlandırıcı listesinde ilk
sırayı paylaşmaktadırlar. Pahalı ve getirtilmesi güç olan şeker, sarayda ve
zenginler arasında en çok tercih edilen tatlandırıcıydı. Kişi, grubuna uygun
bir davranış olarak, bir tatlandırıcı tercih edebilmektedirler. Ama seçiminde
damak tadı, yemeğin rengi ve başka amaçlar da etkili olabilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 1 Sayı: 47 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi