Posta kartları; sanat, fotoğraf, baskı tekniği ve turizm tarihlerinin bir parçası, üzerindeki görselle bağlantılı olarak da belirli bir ikonografik geleneğe işaret eden çok anlamlı bir maddi kültür nesnesidir. Bu bağlamda posta kartları, modernleşme, sömürgecilik, propaganda tarihi ve toplumsal cinsiyet ilişkilerine dair okumaların da odağı olmuştur. Bu çalışmada ise 1970’li yıllarda yoğun bir biçimde dolaşımda olan aile/sevgili temalı posta kartlarının, biri bir diğerinin içinden geçen farklı boyutları ele alınıyor. Bu kapsamda önce, kartpostalların bir kutlama nesnesi olarak kullanılmasından dolayı kutlamanın ritüelleştirme yönü konu ediliyor. Sonrasında, bir mücadele alanı olarak yeniden tanımlanan “ritüelleştirme” kavramından hareketle kartpostalların görsellerindeki “temsil pratikleri” inceleniyor. Diğer bir yandan posta kartlarının, arkasına yazılan “kutlamanın kalıp sözleri” üzerinden de poetikası tartışmaya açılıyor. Sonuç olarak bu çalışmada, kartpostalların bir hatırlama ve kutlama pratiği olması bağlamında bir maddi kültür nesnesi olarak kendisinin ne anlattığına, yorumsamacı bir perspektiften kulak veriliyor.
Postcards are both a part of the history of art, photography, printing technique and tourism, and polysemic material culture objects which point to a particular iconographic tradition as connected with the visual they bear. Within this context, postcards have been the focus of readings on modernization, colonialism, propaganda history and gender relations as well. In this study, family/lover themed postcards which have been in circulation intensely in the 1970s are approached from different aspects that pass through one another. Within this scope, the ritualization aspect of the celebration is discussed first since postcards are used as greeting objects. Then, with reference to the concept of "ritualization" which is redefined as an area of conflict, "representation practices" in the visuals of postcards are investigated. On the other hand, the poetics of postcards are also brought into question by the "formulaic expressions of the greeting" written on their backs. Eventually in this study, in the context of postcards being a practice of remembering and celebrating, they are listened from an interpretive perspective for what they represent on their own as material culture objects.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Sosyoloji |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 50 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi