After the 2nd World War, Europe entered the economic integration process, especially in
order to enable the multidirectional equalization in the world trade, to stimulate the
foreign trade, and established the various organizations. The most important and
effective one among these is customs union, applied among the members in the body
so called European Union today. With signification of Paris Treaty that established
Coal and Steel Community (Germany, France, Italy, Belgium, Netherland, and
Luxemburg), the foundations of the future Europe were laid. Turkey is a country that
wants to be the member of European Union and that makes an effort for this.
In this context Turkey presents its efforts about this matter, developing its
relationships in the economic, political,, cultural, and security areas with Western
agencies The association agreement signed between Turkey and European Economic
Community in 1963 formed the basis of relationships with European countries.
Agreement on Customs Union, signed in 1996, is the turning point of relationships.
The relationships of EU – Turkey, in the summit held in Helsinki in December 10 -12,
1999, together we with the acceptation of candidateship of Turkey, was fully built
in the perspective of full membership. The packages of Adaptation Law, Turkey
Advancement Reports, National Programs that were prepared, and the decisions
made in the EU summits got Turkey approached to Europe one step more. In
accordance with the decision made in intergovernmental conference held on the date
of October 3, 2005, AB started the negotiations on the full membership with Turkey.
II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa özellikle dünya ticaretinde çok yönlü denkleşmeye imkan sağlamak, dış ticareti canlandırmak amacıyla ekonomik bütünleşme sürecine girmiş ve çeşitli organizasyonlar kurmuştur. Bunlardan en önemlisi ve etkilisi; bugün AB(Avrupa Birliği) olarak adlandırılan yapıda üyeler arasında uygulanan GB (Gümrük Birliği)’dir. AKÇT (Avrupa Kömür Çelik Teşkilatı)’nı kuran Paris Antlaşması’nın imzalanmasıyla (Almanya, Fransa,İtalya,Belçika, Hollanda ve Lüksemburg) gelecekteki AB’nin temelleri atılmıştır. Türkiye, Avrupa Birliği’ne üye olmak isteyen ve bunun için çaba gösteren bir ülkedir. Bu bağlamda Türkiye, bu konudaki çalışmalarını ekonomik, siyasi, kültürel ve güvenlik alanlarındaki batılı kuruluşlarla ilişkilerini geliştirerek göstermektedir. 1963 yılında Türkiye ile Avrupa Ekonomi Topluluğu arasında imzalanan Ortaklık Antlaşması, Avrupa ülkeleriyle ilişkilerin temelini oluşturmuştur. 1996’da imzalanan Gümrük Birliği Antlaşması ise ilişkilerin dönüm noktasıdır. AB-Türkiye ilişkileri, 10-12 Aralık 1999’da Helsinki’de gerçekleştirilen zirvede Türkiye’nin adaylığının kabul edilmesiyle birlikte tam anlamıyla tam üyelik perspektifine oturmuştur. Hazırlanan Uyum Yasası Paketleri, Türkiye İlerleme Raporları, Ulusal Programlar, AB Zirvelerinde alınan kararlar; Türkiye’yi bir adım daha AB’ne yaklaştırmıştır. 3 Ekim 2005 tarihinde Lüksemburg’da yapılan hükümetler arası konferans’ta alınan karar uyarınca, AB, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerini başlatmıştır.
Other ID | JA28FZ78SY |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2014 |
Submission Date | June 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 14 Issue: 27 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.