İslam ilim medeniyetinde sözlü kültürden yazılı kültüre geçilmesine paralel olarak faklı ilmî disiplinler teşekkül etmeye başladı. Bu disiplinlerin tefsirde kullanılmasıyla rivayet ağırlıklı tefsirlerin yanı sıra dirayete dayalı yorumlar da gelişti. Müfessirler, doğrudan ya da dolaylı olarak Kur’an’ı anlamaya katkısı olan bu ilimlerden tasavvur ve tasdîk düzeyinde yararlandılar. İslamî düşüncenin yerelden evrensele doğru yay-gınlaşmasıyla, birbiriyle bağlantılı tefsir ve tevil yöntemleri geliştirildi. Bazı araştırmacılar, nassların yorum-lanmasında kullanılan bu yöntemleri beyanî, irfânî ve burhânî olmak üzere üçlü bir taksime tabi tutmuş-lardır. Beyânî tevil genel olarak lafız-mana ilişkisi üzerine inşa edilirken, irfânî tevil, keşf ve ilham gibi sübjektif bilgi nazariyesine dayanmaktadır. Burhanî tevil ise aklî düşünceyi öncelen ve kesin delillere da-yanan akıl yürütme ve mantıkî kıyası esas almaktadır. Burhânî tevile dayanan istidlâl yöntemlerinden biri de “es-sebr ve’t-taksîm”dir. Sebr ve taksim yöntemi fıkıh usûlü, kelâm, cedel, dilbilim ve tefsir gibi farklı ilim dallarında aklî çıkarım vasıtası olarak kullanılmıştır. Bu çalışma Kur’ân yorumunda sebr ve taksim yönteminin müfessirler tarafından nasıl kullanıldığını araştırmaktadır. Usulcüler ve kelamcılar sebr ve taksim yöntemini daha çok illetin ispatında delil olarak kullanırken, cedel ve münâzara ile meşgul olanlar tartışma konusu olan şeydeki sahih ve sadık olan delili, fasit ve batıl olandan ayırmak için kullanmışlardır. Ulûmü’l-Kur’ân eserlerinde Kur’ân’ın kullandığı cedel yöntemlerinden birinin de sebr ve taksim olduğu-na yer verilmiştir. Müfessirler, sebr ve taksim yöntemini daha çok muarızlarının iddialarını iptal etmek için nazil olan ayetlerin tefsirinde, muhatapların tutarsızlığını ortaya koyarak onları aklî muhakemeye yön-lendirip hakikati bulmalarına yardımcı bir unsur olarak kullanmışlardır.
YOK
YOK
İslam ilim medeniyetinde sözlü kültürden yazılı kültüre geçilmesine paralel olarak faklı ilmî disiplinler teşekkül etmeye başladı. Bu disiplinlerin tefsirde kullanılmasıyla rivayet ağırlıklı tefsirlerin yanı sıra dirayete dayalı yorumlar da gelişti. Müfessirler, doğrudan ya da dolaylı olarak Kur’an’ı anlamaya katkısı olan bu ilimlerden tasavvur ve tasdîk düzeyinde yararlandılar. İslamî düşüncenin yerelden evrensele doğru yay-gınlaşmasıyla, birbiriyle bağlantılı tefsir ve tevil yöntemleri geliştirildi. Bazı araştırmacılar, nassların yorum-lanmasında kullanılan bu yöntemleri beyanî, irfânî ve burhânî olmak üzere üçlü bir taksime tabi tutmuş-lardır. Beyânî tevil genel olarak lafız-mana ilişkisi üzerine inşa edilirken, irfânî tevil, keşf ve ilham gibi sübjektif bilgi nazariyesine dayanmaktadır. Burhanî tevil ise aklî düşünceyi öncelen ve kesin delillere da-yanan akıl yürütme ve mantıkî kıyası esas almaktadır. Burhânî tevile dayanan istidlâl yöntemlerinden biri de “es-sebr ve’t-taksîm”dir. Sebr ve taksim yöntemi fıkıh usûlü, kelâm, cedel, dilbilim ve tefsir gibi farklı ilim dallarında aklî çıkarım vasıtası olarak kullanılmıştır. Bu çalışma Kur’ân yorumunda sebr ve taksim yönteminin müfessirler tarafından nasıl kullanıldığını araştırmaktadır. Usulcüler ve kelamcılar sebr ve taksim yöntemini daha çok illetin ispatında delil olarak kullanırken, cedel ve münâzara ile meşgul olanlar tartışma konusu olan şeydeki sahih ve sadık olan delili, fasit ve batıl olandan ayırmak için kullanmışlardır. Ulûmü’l-Kur’ân eserlerinde Kur’ân’ın kullandığı cedel yöntemlerinden birinin de sebr ve taksim olduğu-na yer verilmiştir. Müfessirler, sebr ve taksim yöntemini daha çok muarızlarının iddialarını iptal etmek için nazil olan ayetlerin tefsirinde, muhatapların tutarsızlığını ortaya koyarak onları aklî muhakemeye yön-lendirip hakikati bulmalarına yardımcı bir unsur olarak kullanmışlardır.
YOK
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Authors | |
Project Number | YOK |
Publication Date | April 30, 2022 |
Submission Date | February 1, 2022 |
Acceptance Date | April 20, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |