The Arabs, who were advanced in literature during the Jāhiliya period, were invited to Islam, the last religion, by sending a prophet and a book in their own language. There were those who believed in this divine invitation as well as those who rejected the prophet and the book sent to them and chose the path of denial. Although they were advanced in eloquence, these disbelievers, who could not hide their admiration for the unique verse, content and eloquence of the Qur'ān, first tried to belittle the Qur’ān with expressions such as "magic, poet's word, invention of the prophet". However, when they were challenged to bring the like of the Qur’ān, they were helpless and had to confess their helplessness. In fact, in addition to the answers given to their claims and denials against the Qur’ān, silencing answers were given to many of their claims such as denying resurrection after death, claiming divinity and so on. These silencing answers given by the Qur’ān to the unbelievers are expressed in the literary literature with the concept of al-ajwibah al-muskitah. This style of expression, the essence of which consists of quick and sudden answers that silence the interlocutor with strong evidence and prevent the interlocutor from responding, is a style of expression that stands out in Arabic literature with its features of ijāz and i‘jāz. This style of expression, which has been frequently used by the Arabs in social life since the Jāhiliya period, finds its representation in the Qur’ān, as in all other areas, and provides guidance for a Muslim personality in using the right means of expression, especially in communicating and guiding. There is no detached study that deals with the literary aspects of this style, which has an important place in Arabic literature, and the examples of its use in the Qur’ān. In this study, the verses of al-ajwibah al-muskitah, especially the verses of tehaddî (āyāt al-taḥaddī), which we think represent the i‘jāz feature of the Qur’ān, which is an element of the miracle of the Qur'ān, will be classified in terms of content and addressee, and the relationship between the style in question and the sciences of tafsīr will be analyzed.
Wording of Holy Qurʾān İʿjāz al-Qurʾān Arabic language and Rhetoric Al-Ījāz Al-İʿjāz al-Ajwibah al-muskitah
Arap Dili ve Belagati Üslûbu’l-Kur’ân İ‘câzu’l-Kur’ân Ecvibe-i müskite Îcâz İ‘câz Arabic language and rhetoric İʿjāz al-Qurʾān al-Ajwibah al-muskitah Al-Ījāz Al-İʿjāz Qurʾān Wording of Holy Qurʾān
Câhiliye döneminde edebiyat alanında ileri bir seviyede olan Arap toplumu kendilerinden bir peygamber ve kendi dillerinden bir kitap gönderilmek suretiyle son din olan İslâm’a davet edilmiştir. Bu ilahi davete iman edenler olduğu kadar kendilerine gönderilen peygamberi ve kitabı kabul etmeyip inkâr yolunu tercih edenler de olmuştur. Her ne kadar belâgat ve fesâhatta ileri bir seviyede olsalar da işittikleri Kur’ân-ı Kerîm’in eşsiz nazmı, muhtevası ve belâgati karşısında hayranlıklarını gizleyemeyen bu inkârcılar, ilk olarak “sihir, şair sözü, peygamberin uydurması” gibi ifadelerle Kur’ân-ı Kerîm’i küçümsemeye kalkışmışlardır. Ne var ki kendilerine Kur’ân-ı Kerîm’in benzeri getirilmesi hususunda meydan okunduğunda çaresiz duruma düşmüşler ve acizliklerini itiraf etmek zorunda kalmışlardır. Hatta onların Kur’ân-ı Kerîm’e dönük iddia ve inkârlarına verilen cevaplar dışında; öldükten sonra dirilmeyi inkâr, ilahlık iddiasında bulunma ve benzeri gibi pek çok iddialarına susturucu cevaplar verilmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’in inkârcılara verdiği bu susturucu cevaplar edebiyat literatüründe ecvibe-i müskite kavramıyla ifade edilmektedir. Özünü hızlı ve aniden, güçlü delillerle muhatabı susturan ve muhatabın karşılık vermesinin önünü kesen cevapların oluşturduğu bu ifade üslûbu, Arap edebiyatında îcâz ve i‘câz özellikleriyle öne çıkan bir ifade tarzıdır. Câhiliye döneminden itibaren Arapların sosyal hayatta da sıkça kullandığı bu ifade tarzı, temsil alanını diğer tüm alanlarda olduğu gibi Kur’ân-ı Kerîm’de bulmakta ve Müslüman bir şahsiyet için başta tebliğ ve irşat olmak üzere doğru ifade aracını kullanma noktasında rehberlik etmektedir. Arap edebiyatında önemli bir yeri olan bu üslûbun edebî yönüyle Kur’ân-ı Kerîm’de yer alan kullanım örneklerini ele alan müstakil bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada başta tehaddî âyetleri olmak üzere Kur’ân-ı Kerîm’in mucize olmasının bir unsuru olan i‘câz özelliğini temsil ettiğini düşündüğümüz ecvibe-i müskite içerikli âyetler, muhteva ve muhatap açısından tasnif edilecek; söz konusu üslup ile tefsir ilimleri arasındaki ilgi analiz edilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2023 |
Submission Date | February 18, 2023 |
Acceptance Date | April 18, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |