The tafsir activities, which have been carried out for the understanding of the Qur’an and for the trans-fer of what is understood from the Qur’an, to people throughout the period of about fourteen centu-ries, have begun to be performed in different geographies with the spread of Islam. Of course, the studies on the understanding of the Qur’an in each time period and in each geography were carried out within the framework of its own period and conditions. For this reason, every piece of work produced carries and reflects the traces of the context in which it was created. Therefore, the tafsir studies carried out in the past periods are also important in terms of allowing the people of that period to determine which current problems and within the framework of which methods they understood the Qur’an. The scholarly activities carried out during the Ottoman Empire period, which represented the greatest power of Muslims in the world during a period that corresponds to almost half of the history of Islam, are extremely important. Because this power of the Ottoman Empire is based not only on political and military elements, but also on scientific activities. There are some prejudices that scholarly activities in the Ottoman period could not produce original works, and that more sharh, hāshiye and hāshiye’s hāshiye were made in this period. However, the sharhs and hāshiyes also have their own uniqueness in terms of reflecting their authors’ own approaches. For this reason, every work written, whether it is a copyrighted work or sharh or hāshiye, is more or less original and valuable. In the Ottoman period of about six centuries, many studies were conducted on the science of tafsir. While some of them found fame and were widely read and studied and various studies were made on them, some of them are waiting to be unearthed in libraries and some private collections. In this study, after the life and works of Gözübüyükzâde İbrâhim Efendi (d. 1253/1838), an Ottoman scholar and mudarris who lived in the last half of the 18th century and the first half of the 19th century, will be transferred to the Latin letters of the manuscript of his work Ḍuḥā Tefsîri. In the conclusion part, evaluations about the work will be made.
Yaklaşık on dört asırlık süreç boyunca Kur’ân’ın anlaşılması ve Kur’ân’dan anlaşılanın insanlara aktarıl-ması için sürdürülen tefsir faaliyetleri İslam’ın yayılması ile birlikte farklı coğrafyalarda da icra edilmeye başlanmıştır. Tabiîdir ki her bir zaman diliminde ve her bir coğrafyada Kur’ân’ın anlaşılması üzerine yapılan çalışmalar kendi dönemi ve şartları çerçevesinde gerçekleşmiştir. Bu nedenle ortaya konulan her eser, oluştuğu bağlamın izlerini taşımakta ve yansıtmaktadır. Dolayısıyla geçmiş dönemlerde yapılan tefsir çalışmaları da o dönemin insanının Kur’ân’ı hangi güncel problemleri merkeze alarak ve hangi usûller çerçevesinde anladığını tespit etmeye imkân vermesi açısından önem arz etmektedir. İslam tarihinin ne-redeyse yarısına tekabül eden bir dönem boyunca müslümanların dünya üzerindeki en büyük gücünü temsil eden Osmanlı Devleti döneminde yapılan ilmî çalışmalar son derece önemlidir. Zira Osmanlı Devleti’nin bu gücü sadece siyâsî ve askerî unsurlara değil aynı zamanda ilmî faaliyetlere dayanmaktadır. Osmanlı döneminde yapılan ilmî faaliyetlerin özgün eserler üretemediği, bu dönemde daha çok şerh, haşiye ve haşiyeye haşiye türünde çalışmalar yapıldığı şeklinde bazı önyargılar bulunsa da şerh ve hâşiye-ler de müelliflerinin kendi yaklaşımlarını yansıtması bakımından kendilerine has bir özgünlük barındır-maktadır. Bu nedenle gerek telif eser olsun gerekse şerh veya hâşiye olsun kaleme alınan her eser farklı oranlarda da olsa özgündür ve değerlidir. Yaklaşık altı asırlık Osmanlı döneminde tefsir ilmine dair de çok sayıda çalışma yapılmıştır. Bunların kimisi şöhret bularak yaygın bir şekilde okunup okutulmuş ve üzerlerine çeşitli çalışmalar yapılmışken kimisi de kütüphanelerde ve bazı özel koleksiyonlarda gün yüzü-ne çıkarılmayı beklemektedir. Bu çalışmada 18. yüzyılın son, 19. yüzyılın ilk yarısında yaşayan Osmanlı âlimi ve müderrisi Gözübüyükzâde İbrâhim Efendi’nin (ö. 1253/1838) hayatı ve eserlerine yer verildik-ten sonra Ḍuḥā Tefsîri adlı eserinin yazma nüshasının latin harflerine aktarımı yapılacak ve sonuç bölü-münde eserle ilgili değerlendimelerde bulunulacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Authors | |
Early Pub Date | April 25, 2022 |
Publication Date | April 30, 2022 |
Submission Date | February 9, 2022 |
Acceptance Date | April 3, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 6 Issue: 1 |