Muhammed Ibn ‘Aqîla al-Makkî is a versatile and prolific scholar who has come to the fore in many Islamic disciplines including tafsir, hadis, Islamic history, fiqh and tasawwuf. In each of the mentioned disciplines, he produced books and epistles that reveal his scientific accumulation and cultural diversity. Ibn ‘Aqîla’s work entitled az-Ziyada al-ihsân fî ‘ulûm al-Qur’ân written in the field of Qur’anic sciences, is the most comprehensive work that has reached to the contemporary period. It is apparent that he prepared this voluminous book by making a new classification and adding new subjects to the works written before him in the field of Qur’anic sciences. This work consists of one hundred and fifty-four chapters and incorporates almost every subject related to the Qur’an, including the history of the Qur’an, usûl al-tafsir and history of tafsir. One of these subjects is the issue of the ownership/belonging of Qur’ânic words. In this issue, Ibn ‘Aqîla agrees with the dominant and preferred point of view in the classical period of Islamic thought. According to this view, Qur’ân belongs to God in terms of wording and meaning. It is explicit that the concurrence/agreement of companions to revelation (muwafaqat al-sahâba) gives the impression of a contradiction to the mentioned view at first glance. Ibn ‘Aqîla is also aware that there is a contradiction between this dominant view and the reality of muwafaqat al-sahâba. In order to solve this contradictory side, he makes an evaluation about the source of two different texts. It can be said that he tries to substantiate the ownership of Quranic words to God by claiming that the source of the two diverse texts is the same.
Muhammed b. ‘Akîle el-Mekkî tefsir, hadis, İslâm tarihi, fıkıh ve tasavvuf olmak üzere çok sayıda ilimde ön plana çıkmış çok yönlü ve velûd bir müelliftir. Bu ilimlerin her birinde onun ilmî birikimini ve kültürel zenginliğini ortaya koyan eserleri ve risâleleri bulunmaktadır. İbn ‘Akîle’nin ez-Ziyâde ve’l-ihsân fî ‘ulûmi’l-Kur’ân adlı kitabı, Kur’ân ilimleri kitâbiyâtında kaleme alınmış olup çağdaş döneme kadar ulaşmış en kapsamlı çalışmadır. İbn ‘Akîle’nin bu eserini ‘ulûmu’l-Kur’ân alanında kendisinden önce kaleme alınan eserlere yeni konular ekleyerek ve yeni bir tasnifte bulunarak hazırladığı görülmektedir. Bu hacimli çalışma, yüz elli dört bölümden oluşmaktadır. Bu eserde Kur’ân tarihi, tefsir tarihi ve tefsir usûlü olmak üzere Kur’ân’la ilişkili hemen hemen her konu incelenmektedir. Bu konulardan biri de Kur’ân lafızlarının aidiyeti meselesidir. Kur’ân lafızlarının aidiyeti konusunda İbn ‘Akîle klasik dönem İslâm düşüncesinde hâkim ve râcih bakış açısını benimsemektedir. Buna göre Kur’ân lafız ve mana bakımından Allah’a aittir. Muvâfakât-ı sahâbenin, bu görüşe ilk bakışta te‘âruz ve tenâkuz (tezât/çelişki) izlenimi verdiği müsellemdir. İbn ‘Akîle de bu hâkim görüş ile muvâfakât-ı sahâbe arasında çelişki olduğunun farkındadır. Bu sorunu çözmek için iki farklı metnin kaynağı konusunda bir değerlendirmede bulunmaktadır. Bu değerlendirmesi incelendiğinde onun muvâfakât-ı sahâbenin kaynağını Kur’ân metninin kaynağı gibi ilâhî kabul ederek Kur’ân lafızlarının ilâhîliğini temellendirmeye çalıştığı anlaşılmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Authors | |
Early Pub Date | October 27, 2022 |
Publication Date | October 30, 2022 |
Submission Date | June 6, 2022 |
Acceptance Date | October 23, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 6 Issue: 2 |