Kur’ân sözlükleri; Kur’ân’da geçen harf, edat, kelime, kavram ve tabirleri belli bir tertibe göre bir araya getirip anlamlarını açıklayan eserlerdir. Kur’ân sözlüklerinin ilk örnekleri, Garîbü’l-Kur’ân türü eserlerdir. İlk zamanlarda az sayıdaki garib kelimenin anlamını ele alan garîbü’l-Kur’ân eserleri, zamanla gelişerek Kur’ân’daki kelimelerin büyük kısmının anlamını inceleyen Kur’ân sözlüklerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Günümüze kadar birçok Kur’ân sözlüğü telif edilmiştir. Nakşibendî tarikatının Müceddidiyye kolunu 17. yüzyılın son çeyreğinde Anadolu’ya taşıyan ilk sûfî olarak tanınan Murad Buhârî (ö. 1132/1720) de Câmiʿu’l-müfredât adlı hacimli bir Kur’ân sözlüğü kaleme almıştır. Aynı zamanda bir Kur’ân fihristi olan bu eser, kelimelerin anlamlarının ayrı bölümler halinde önce Arapça, ardından Farsça, sonra da Türkçe olarak açıklanmasıyla diğer Kur’ân sözlüklerinden farklılık arz etmektedir. Ancak bu eserin Türkçe bölümleri, özgün olmayıp Mehmed b. Mustafa el-Vanî’nin (ö. 1000/1592) meşhur sözlüğü Vankulu Lugatı’ndan olduğu gibi aktarılarak yani intihal yapılmak suretiyle meydana getirilmiştir. Bu makalede genel olarak Kur’ân sözlüklerinin ortaya çıkışı ve Türkçe Kur’ân sözlükleri hakkında özet bilgi verildikten sonra Murad Buhârî’nin hayatı ve eserleri tanıtılmış; Câmiʿu’l-müfredât’ın tertibi, muhtevası ve diğer özellikleri üzerinde durulmuştur. Ardından Câmiʿu’l-müfredât ile Vankulu Lugatı’ndan alınan bazı kelimelerin anlamları karşılaştırılarak bu intihal vakası açık bir şekilde gösterilmeye gayret edilmiştir. Ayrıca Murad Buhârî’nin intihale tevessül etmesi ve Vankulu Lugatı’nı tercih etmesinin muhtemel nedenleri belirlenmeye çalışılmıştır.
Murad Buhârî’nin Câmiʿu’l-müfredât isimli Kur’ân sözlüğünün Türkçe bölümleri üzerinde çalışma yapılması hususunda beni teşvik eden muhterem hocam Prof. Dr. Halil İbrahim Şimşek’e teşekkür ediyorum.
The Qurʾānic dictionaries are works that combine the letters, prepositions, words, terms, and expressions found in the Qurʾān according to a specific order and show their meanings. The first samples of Qurʾānic dictionaries are works of Gharīb al-Qurʾān. Early on, the books of Gharīb al-Qurʾān, which dealt with a small number of words, developed over time, which led to the emergence of Qurʾānic dictionaries that dealt with all the words found in the Qurʾān and explained their meanings. Until today, different scholars wrote many Qurʾānic dictionaries. Murād Bukhārī (d. 1132/1720), who is recognized as the first Sufi to bring the Mujaddidiyya branch of the Naqshbandī sect to Anatolia, also wrote a Qurʾānic dictionary called Jāmiʿ al-Mufradāt. In this book, which is also an index of the Qurʾān, the meanings of words are explained first in Arabic, then Persian, then Turkish in separate sections. This book differs from other Qurʾānic dictionaries in this aspect. However, Murād Bukhārī has taken the Turkish parts of this book from Lughat-i Wānḳūlī through plagiarism. In this article, we briefly gave information about the emergence of Qurʾānic dictionaries and then introduced the life and works of Murād Bukhārī; we mentioned the features of Jāmiʿ al-Mufradāt. Then we tried to show this plagiarism case clearly by comparing the meanings of some words taken from Jāmiʿ al-Mufradāt and Lughat-i Wānḳūlī. We also endeavored to identify the possible reasons why Murād Bukhārī resorted to plagiarism and why he preferred the Lughat-i Wānḳūlī.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Authors | |
Early Pub Date | October 27, 2022 |
Publication Date | October 30, 2022 |
Submission Date | July 14, 2022 |
Acceptance Date | October 10, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 6 Issue: 2 |