The memoirs, which were authored especially in the first years of the Republican Era, of military staff of different ranks and certain civilian personnel fighting in the Battle of Tripoli, Balkan Wars, World War I and Turkish War of lndependence were published on both newspapers of the era in the form of article series and in the form of books.
Following publication of some such memoirs, there were guarrels and even claims requiring judicial processes between those authoring their memoirs and those included in these memoirs. One of these polemics started by publication of the memoirs of Cevat Abbas Gürer in the daily Yeni Sabah in 1941. Ali İhsan Sabis who was mentioned in the memoirs and accused by Mr. Gürer for the times when Mosul fell and preparations of the Great Offensive did not lose much time to respond to Mr. Gürer by newspapers. Halit Akmansü, who was accused by Mr. Sabis, was also involved in this rising polemic. Such quarrels experienced in a period in which the World War II continued and Turkey underwent sensitive times in terms of foreign policy were not welcomed by the statesmen and the press was warned not to publish such content. Thereon, the columns of the relevant columnists were not published. However, the topic came to the fore again by memoirs of Mr. Sabis and Mr. Akmansü published in 1950s. In this article, the polemics reflected in the press among three abovementioned key witnesses of the said area and opinions of them displayed in their memoirs were quoted and the topic was assessed from a general perspective thanks to archive records and assistance of other witnesses of the era.
Great Offensive Turkish War of National Independence Mosul Ali İhsan Sabis Cevat Abbas Gürer Halit Akmansü
Osmanlı Devleti’nin son döneminde gerçekleşen Trablusgarp, Balkan Savaşları, 1. Dünya Savaşı ve Millî Mücadele’ye katılmış olan çeşitli rütbedeki askerî personelin bir kısmı ile o dönem askerlik görevini ifa etmiş olan kimi sivil personelin, özellikle Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarından itibaren, kaleme almış oldukları hatıraları, gerek dönemin gazetelerinde yazı dizisi şeklinde ve gerekse kitap hâlinde yayınlanmıştır.
Hatıraların bazıları yayınlandıktan sonra, hatıra sahipleriyle hatıralarda adı geçenler arasında karşılıklı tartışmalar ve hatta mahkeme sürecine varan suçlamalar yaşanmıştır. Bu tartışmalardan birisi, 1941 yılında Yeni Sabah’ta Cevat Abbas Gürer’in anılarının yayınlanmasıyla başlamıştır. Anılarda adı geçen ve özellikle Musul’un kaybedildiği dönem ile Büyük Taarruz’un hazırlıklarının yapıldığı döneme ilişkin Gürer tarafından suçlamalar yöneltilen Ali İhsan Sabis, çok geçmeden Gürer’e yine basın yoluyla cevaplar vermiştir. Büyüyen tartışmaya, bu kez Sabis tarafından suçlanan Halit Akmansü de katılmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın devam ettiği ve dış politikada Türkiye açısından hassas günlerin yaşanmakta olduğu bir dönemde yaşanan bu gibi tartışmalar, devleti yönetenler tarafından da hoş karşılanmamış ve dönemin basını, bu tür neşriyatın yapılmaması konusunda uyarılmıştır. Bunun üzerine tarafların yazıları artık yayınlanmamıştır. Fakat 1950’li yıllarda Sabis ve Akmansü’nün yayınlanan anılarıyla, konu tekrar gündeme gelmiştir.
Makalede, yukarıda adı geçen yakın tarihin üç önemli tanığı arasında, dönemin basınına yansıyan tartışmalar ve sonrasında yazılmış olan anılardaki tarafların görüşlerine yer verilmiş, ayrıca arşiv kaynakları ve dönemin diğer tanıklıkları yardımıyla, konuyla ilgili genel bir değerlendirme yapılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Article |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2023 |
Submission Date | September 15, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 12 |
Yayının Türü: Uluslararası Akademik Hakemli-Altı Ayda Bir Yayınlanır