Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde şehir
merkezlerinde konaklama ve ticaret amacıyla inşa edilen büyük müesseselere han,
şehirler arası ana yollar üzerinde inşa edilenlere ise Kervansaray denilirdi. Hanlar işlevlerine göre “ticaret hanları” ve “yolcu
hanları” olmak üzere iki kısma ayrılır. Osmanlı dönemindeki ticaret hanları
günümüzdeki küçük sanayi sitelerinin işlevlerine sahipti. Her malla ilgili
farklı bir han bulunur; mallar bu mekânlarda üretilir ve pazarlanırdı. “Yolcu
hanları” ise günümüzdeki otel işlevini görürdü. Ancak sadece insanların
konaklaması için değil, hayvanların barınması için kullanılırlardı. Hatta köy
ve kasabalardan şehre günü birlik gelen insanlar, hiç konaklama yapmadıkları
halde, hayvanlarını buraya bırakır ve akşam olunca da köyüne ve kasabasına
dönerdi. Antalya şehir merkezinde Osmanlı döneminde XV. asırda yedi, XVII.
yüzyılda 9 han bulunuyordu. Bunlardan hiçbiri günümüze ulaşmamasına rağmen
XVIII. asrın sonlarında yapılmış olan Tek Kapılı Han ile İki Kapılı Han
günümüze ulaşmıştır. Tataoğlu Hanı da 1950’li yıllara kadar ayaktaydı.
Akseki’de Sarıhacılar, Bademli ve Rodar hanları; Elmalı’da Elmalı Hanı;
Korkuteli’de Büyük Yenice Hanı; Manavgat’ta Manavgat Hanı, Alanya’da ise
Dimçayı, Sapak ve Erik hanları günümüze ulaşmış bulunmaktadır.
During the Seljuk and Ottoman periods,
large establishments that were built for the purpose of accommodation and trade
in the city centers were called inns and those built on main roads between
cities were called as Caravanserai. The inns are divided into two sections as “commercial
inns” and “passenger inns” according to their functions. The
commercial khans of the Ottoman period had the functions of the small
industrial sites of today. Each property has a different inn; goods were
produced and marketed in these places. “Passenger inns” used to be the hotel of
today. However, they were used not only for the accommodation of humans, but
also for the accommodation of animals. Even people coming from the villages and
towns to the city on a day leave their animals here even though they did not
make any accommodation, and in the evening they would return to the village and
town. There were seven inns in the 15th century and nine inns in the 17th
century. Although none of these have survived to the present day, the one-door
inn and the two-door inn, built at the end of the 18th century, have survived. The
Tataoğlu inn was still standing until the 1950s. Akseki Sarıhacılar, Bademli
and Rodar inns; Elmali inn Elmali; The Great Yenice inn in Korkuteli; Manavgat
inn in Manavgat, Alanya Dimçayı, Sapak and Erik inns have survived to the
present day.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |