İslam tarihinde ilk olarak Selçukluların uygulamaya koyduğu düzenli
medreseler, Osmanlılar tarafından bazı değişiklikler ilave edilerek devam
ettirilmiştir. Düzenli medreselerin müfredatı değişse de müfredatın
belirlenmesinde etkili olan kademe anlayışı bu medreselerin ortak özelliği
olmuştur. Medreselerde okutulan ilim dallarını kademelendiren ve bunlara isim
veren Ebu Hâmid el-Gazzâlî’yi örnek alan Saçaklızâde Mehmed
Efendi ise bu konuyu müstakil bir eserle ele alır. Saçaklızâde, Tertîbu’l-Ulûm
adlı eserinde hem ilim dallarını kendi içerisinde kademelendirir hem de
farklı ilim dallarını öğrenim önceliğine göre sıralar. Saçaklızâde’nin vefatından
(1732) dokuz sene sonra Reîsü’l-Küttâb Mustafa Efendi tarafından yazdırıldığı
anlaşılan Kevâkib-i Seb’a isimli metin ise birinci bölümünde ilimleri
sınıflandırırken ikinci bölümde söz konusu ilimlerin kendi içindeki
kademelerine ve öğrenim sırasına değinir. Saçaklızâde’nin tertibine oldukça benzer
bir tertip yapan bu eser 1741 yılında kaleme alınmıştır. Konuyla ilgili benzer
eserlerde görülmeyen bu tertip Saçaklızâde’nin kendisinden sonraki geleneğe
etkisi açısından hayli ilgi çekicidir. Çalışmamızda bu iki eser arasındaki
benzerlikleri, farkları ve etkilenme durumunu ortaya çıkarmaya çalıştık. Kevâkib-i
Seb’a’nın ikinci bölümü ile Tertîbu’l-Ulûm arasındaki şekli
benzerliği bir tarafa bırakacak olursak içeriğinde karşılaştığımız bazı
ibareler Kevâkib yazarının Tertîbu’l-Ulûm’dan esinlendiği
kanaatini güçlendirmiştir.
SBA-2018-3095
The orderly madrasas, which was conducted first by the Seljuks, continued during the Ottomans with slight differences. Although the curriculum of regular madrasas was different, the idea of staging was the common feature of these madrasas. Sachaklizâda Mehmed Efendi, following Abu Hâmid al-Gazzâlî, who graded the branches of science taught in madrasahs and gave names to the grades, dealt with this subject in a separate work. Sachaklizâda, in his work Tartîb al-ulûm is not only stages the branches of science in itself but also lists the different branches of science according to the priority of learning. Whereas Kawâkib, a text which understood to have been written by the command of the Master Clerk/Raîs al-Kuttâb Mustafa Efendi, nine years after the death of Sachaklizâda Mehmed Efendi (1732), classifies the sciences in its first chapter and in the second, lists the order of disciplines that should be followed in learning from the teachers. This text, which lists the stages in a similar way to Sachaklizâda’s, was written in 1741. This staging, which is not found in other similar books, is remarkable in terms of the impact of Sachaklizâda. In this paper, we tried to put forth the similarities, the differences and the influence between the two texts. Leaving aside the external similarities between the second part of Kawâkib-i sab'a and Tartîb al-ulûm, some of the phrases we encounter in the content have strengthened the opinion that Kawâkib’s author was inspired by Tartîb al-ulûm.
SBA-2018-3095
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Project Number | SBA-2018-3095 |
Publication Date | December 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |