Behçet Necatigil (1916-1979), one of the leading poets of the Republican period, began writing poetry at an early age. His first poem was published in 1935. The fact that his teachers at the schools he attended were popular poets of the period also played a role in his starting to write poetry. While he took lessons from Zeki Ömer Defne in his middle school years, he took literature lessons from Ahmet Hamdi Tanpınar and Ali Nihat Tarlan during his university years at the Turkish Language and Literature Department. Furthermore, going to Germany at a young age and mastering the German language opened up a new resource for him. He knew how to draw inspiration from the Austrian poet Rainer Maria Rilke. In addition to these, he also benefited from divan literature. By adding continuous reading and self-development to these sources that feed him, he reached a fresh understanding of poetry. In the first period of his poetry, he produced works under the influence of the Garip movement. His work Kapalı Çarşı (1945) is the clearest evidence of this influence. He continued his search in his art. His second period, which coincides with the 1950s, serves as a bridge for the transition to his next period. His last period is the period from 1963 until his death, in which he defined himself as a mystic poet. Behçet Necatigil, who managed to enter the history of Turkish literature as an independent and original poet, thematizes many subjects such as loneliness, love, fate, old age, family, and death in his poems. Among these subjects, the poems he devoted to the lives of middle-class people are predominant. Although he focuses on the lives of middle-class people, he tries to keep his poetry away from politics. And he succeeds in this. In addition to poetry, Behçet Necatigil wrote radio plays, prepared anthologies and did translations. He also made a great contribution to Turkish literature by writing a research book called Dictionary of Names in Our Literature. Behçet Necatigil also wrote letters in addition to all his works. He wrote hundreds of letters throughout his life. Since he wrote mostly to his close circle, he can easily express his inner world and manage to be sincere. He touches on dozens of subjects in his letters, where he tells what he could do as well as what he could not do. From his first letters to his last letters, literature always shows itself as a prominent subject. In addition to literature, the subject of education draws attention as he was a teacher. Apart from literature and education, translation, anthology, publishing houses, family, close circle of friends, economic difficulties, cities he lived in, hopes, and hopelessness are reflected in his letters. Poetry has a special place in Behçet Necatigil's letters compared to other subjects. Poetry, including the definition of poetry, its characteristics, places where he wrote poetry, poetry writing processes, his perspective on poetry and the language of poetry, emerges as an indispensable part of the pages of the letters. He explains what good poetry and bad poetry are according to him. Along with poetry, the poet also enters Behçet Necatigil's letters. He focuses on the poet's life. He discusses the poet's characteristics and the difficulties he experienced as a poet. He critically expresses the fact that poets in Turkey have to both work and make art, including his feelings. Behçet Necatigil gets upset that he cannot find time to write poetry due to jobs other than poetry. On the other hand, he cannot give up on other jobs, especially teaching and translation activities. In addition to these, he expresses his sincere feelings on issues such as the publication of poetry books. Behçet Necatigil frequently quotes poetry in his letters. The contents of these poetry quotes are determined by the psychological state in which he wrote the letter. Sometimes he uses his own poetry and sometimes another poet's poetry. In the letters that Behçet Necatigil wrote from the 1930s to the end of the 1970s, literature is discussed in a mixed manner. In this study, Behçet Necatigil's thoughts on poetry in his letters are discussed according to the qualitative research method. First of all, the topics he deals with are listed and examined according to their intensity, based on Necatigil's definitions of poetry. In this context, the study, which also feeds on various sources, clarifies the world of poetry reflected in Behçet Necatigil's letters.
This study does not require ethical approval.
Cumhuriyet döneminin başta gelen şairleri arasında yer alan Behçet Necatigil (1916-1979), erken yaşlarında şiir yazmaya başlar. İlk şiiri 1935’te çıkar. Şiire başlamasında okuduğu okullarda derslerine giren öğretmenlerin dönemin popüler şairleri olması da etkili olur. Ortaokul yıllarında Zeki Ömer Defne’den dersler alırken üniversitede Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde okuduğu yıllarında Ahmet Hamdi Tanpınar ve Ali Nihat Tarlan’dan edebiyat dersleri alır. Almanya’ya da genç yaşlarında gitmesi ve Almancaya hâkim olması kendisine yeni bir kaynak daha açar. Avusturyalı şair Rainer Maria Rilke’den esinlenmesini bilir. Bunların yanında divan edebiyatından da yararlanır. Beslendiği bu kaynaklara sürekli okumayı ve kendisini geliştirmeyi de ekleyerek taze kalan bir şiir anlayışına ulaşır. Şiir sanatının ilk döneminde Garip akımın etkisi altında eserler verir. Kapalı Çarşı (1945) adlı yapıtı bu etkinin en açık kanıtı durumundadır. Sanatında arayışını devam ettirir. 1950’lere denk gelen ikinci dönemi ise sonraki dönemine geçiş için bir köprü görevi yapar. Son devresi ise, kendini mistik bir şair olarak tanımladığı, 1963’ten ölümüne kadar geçen süredir. Bağımsız ve özgün bir şair olarak Türk edebiyat tarihine geçmeyi başaran Behçet Necatigil, şiirlerinde yalnızlık, aşk, yazgı, yaşlılık, aile, ölüm gibi birçok konuyu temalaştırır. Bu konular içinde orta sınıf insanın yaşamına ayırdığı şiirleri ağırlıktadır. Orta sınıf insanların yaşamları üzerine yoğunlaşmasına karşın şiirini siyasetten uzak tutmaya çalışır. Bunda da başarılı olur. Behçet Necatigil şiirin dışında radyo oyunları yazar, antolojiler hazırlar ve çeviriler de yapar. Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü adında bir araştırma kitabı da yazarak Türk edebiyatına büyük bir katkı yapar. Behçet Necatigil tüm çalışmalarının yanında mektuplar da kalem alır. Yaşamı boyunca yüzlerce mektup yazar. Mektuplarını çoğunlukla yakın çevresine yazdığı için iç dünyasını rahat rahat dışa vurur ve samimi olmayı da başarır. Yaptıklarını anlattığı gibi yapamadıklarını da anlattığı mektuplarında onlarca konuya değinir. İlk mektuplarından son mektuplarına kadar edebiyat hep öne çıkan konu olarak kendini gösterir. Edebiyatın yanında öğretmen olması nedeniyle eğitim konusu dikkat çeker. Edebiyatın ve eğitimin dışında çeviri, antoloji, yayınevleri, ailesi, yakın arkadaş çevresi, ekonomik sıkıntıları, yaşadığı kentler, umutları, umutsuzları mektuplarına yansır. Behçet Necatigil’in mektuplarında şiir diğer konulara göre özel bir yere sahiptir. Şiirin tanımı, özellikleri, kendisinin şiir yazdığı yerler, şiir yazma süreçleri, şiire bakış açısı ve şiirin dili olmak üzere şiir, mektupların sayfalarının vazgeçilmezi olarak ortaya çıkar. Kendisine göre iyi şiirin ve kötü şiirin ne olduğunu açıklar. Şiirle birlikte şair de Behçet Necatigil’in mektuplarına girer. Şairin yaşamına odaklanır. Bir şair olarak şairin özelliklerini, yaşadığı sıkıntıları konu edinir. Türkiye’de şairlerin hem çalışmak hem de sanat yapmak zorunda kalmalarını duygularını da katarak eleştirel bir biçimde dile getirir. Şiir dışındaki işler yüzünden şiir yazmak için zaman bulamaması Behçet Necatigil’i üzer. Buna karşın başta öğretmenlik ve çeviri faaliyetleri olmak üzere farklı işlerden de vazgeçemez. Bunların yanında şiir kitaplarının basılması gibi konular üzerinde samimi duygularını dile getirir. Behçet Necatigil mektuplarında sık sık şiir alıntıları da yapar. Bu şiir alıntılarının içeriğini mektubu yazarken ki psikolojik durumu belirler. Bazen kendi şiirini bazen de başka bir şairin şiirini kullanır. Behçet Necatigil’in 1930’lardan 1970’lerin sonuna kadar geçen sürede yazdığı mektuplarında edebiyat karışık olarak ele alınmıştır. Bu çalışmada Behçet Necatigil’in mektuplarında geçen şiirle ilgili düşünceleri nitel araştırma yöntemine göre ele alınmaktadır. Öncelikle Necatigil’in şiir tanımlarından yola çıkılarak ele aldığı konular yoğunluk derecesine göre sıraya konulup irdelenmektedir. Bu bağlamda çeşitli kaynaklarla da beslenen çalışmada Behçet Necatigil’in mektuplarına yansıyan şiir dünyası açıklığa kavuşturulmaktadır.
BU ÇALIŞMADA ETİK ARANMIYOR.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Modern Turkish Literature, Modern Turkish Literature in Turkiye Field |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | March 21, 2025 |
Publication Date | March 20, 2025 |
Submission Date | February 9, 2025 |
Acceptance Date | March 11, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 10 Issue: 1 |