The rapid technological and digital advancements of our era have fundamentally altered communication styles and languages, creating a significant divide between past generations and those of the 21st century. Today's youth, often termed Generation Z, have grown up immersed in digital tools, which have blurred global boundaries and shifted daily interactions towards virtual communication. This global and digital influence has shaped Gen Z into a more solitary, individualistic, and liberal demographic. Consequently, transmitting the values of previous generations necessitates a novel communication approach, distinct from traditional methods, especially in the context of religious knowledge and values. This study aims to identify effective communication methods for religious officials in conveying religious values to young people. It explores the characteristics of Generation Z and their perspectives on religion, drawing on existing literature. Furthermore, the research assesses the communication competencies required of religious officials, addresses the challenges they face, and explores potential solutions. The findings indicate that contemporary youth, as digital natives, possess a more developed visual perception than previous generations, spend a significant portion of their lives online, and hold a religious paradigm centered on spiritual satisfaction and morality. Given these characteristics, the study concludes that religious officials should adopt a conversational culture rather than a one-sided preaching style. Their role should evolve to guide Generation Z in developing their own understanding of religious, rather than strictly imposing dogma. Moreover, actively utilizing social media to present religious content in engaging and appealing ways is crucial. The research also underscores the importance of religious officials developing strong listening skills to create a safe space for Gen Z, who have a highly developed self-awareness, to voice their questions and concerns without fear of judgment. Ultimately, it underscores the need for religious officials to possess the competence to effectively address these inquiries.
Günümüz dünyasının yenilikleri ve dijital gelişmeleri geçmiş çağlar ile içinde bulunduğumuz yüzyıl insanları arasında iletişim biçimleri ve dilleri açısından büyük farklılıklar meydana getirmiştir. Teknolojik ürünler gençlerin daima ellerinin altında bulunan ve sık kullandıkları araçlar olmuşlardır. Bu cihazlar vasıtasıyla küresel sınırlar belirsizleşmeye başlamış, gündelik sohbetler yerini sanal iletişime bırakmıştır. Küresel ve dijital çağın etkisiyle birlikte Z kuşağı olarak adlandırılan nesil, daha yalnız, bireysel ve özgürlükçü bir gençlik profili oluşturmuştur. Bu durum bir önceki neslin değerlerini aktarabilmesi için geleneksel anlayışın dışında yeni bir iletişim dili oluşturmasını zorunlu hale getirmiştir. Her alanda olduğu gibi dini bilgi ve değerlerin aktarılmasında da yeni bir dil tasarlamak gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, gençlere dini değerlerin aktarılmasında din görevlilerinin nasıl iletişim metotları kullanmaları gerektiğini belirlemektir. Çalışmada, literatür taramasına başvurularak Z kuşağının özellikleri ve dine bakış açıları ele alınmış, din görevlilerinin iletişim yeterlikleri tespit edilmiş, bu hususta din görevlilerini bekleyen zorluklar ve çözüm önerileri tartışılmıştır. Araştırma sonucunda dijital çağın içerisinde dünyaya gelen günümüz gençliğinin önceki nesillere kıyasla görsel algısının daha fazla geliştiği, yaşamlarının yoğun bölümünü internette geçirdikleri, manevi doyum ve ahlak odaklı bir dini paradigmaya sahip oldukları belirlenmiştir. Bu çerçevede din görevlilerinin tek taraflı vaaz ve nasihat üslubu yerine söyleşi kültürünü benimsemelerinin, dini dogmaları katı biçimde dayatmaktansa Z kuşağının kendi dini anlayışlarını geliştirmelerinde rehberlik misyonu üstlenmelerinin, dini içerikleri çekici ve cazip formatta sunarak sosyal medyayı aktif biçimde kullanmalarının daha doğru olacağı sonucuna ulaşılmıştır. Din görevlilerinin iletişimde dinleme becerilerinin geliştirilmesi ve kendilik bilinci yüksek düzeyde gelişmiş Z kuşağının soru ve sorunlarını yargılanma endişesi taşımadan ifade etmesi için zemin hazırlamaları ve cevap verebilecek yeterliklere sahip olmaları gerektiğinin altı çizilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Education |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2025 |
Submission Date | July 15, 2025 |
Acceptance Date | August 31, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 10 Issue: 3 |