Din, insanlığın dününden bugününe hayatını şekillendiren en önemli unsurlardan biridir. Din, her tür coğrafyada bambaşka tarihlerde ve birbirinden son derece farklı insanlar için ortak bir payda olmuştur. İnsanlığın varlığının bir uzantısı olarak ortaya çıkan din ve inançlar, farklı form ve içerikler barındırarak insanlığı etki altına almıştır. Sayısız etki alanı içeren dinin insanlığın gelişimi ve uygarlık olma serüveninde önemli bir yapı taşı olduğu yadsınamayacak bir toplumsal gerçekliktir. İnsanlık, tarihsel serüveninde topluluklar halinde örgütlenmeler kurmuştur. Bu örgütlenmeler özellikle farklı din mensupları arasında kimi zaman yıkıcı, ayrıştırıcı sonuçlar doğursa da dinler genel mahiyette toplumların bir arada huzur ve güven içerisinde yaşamasını öngören hüküm ve ilkeler içermişlerdir. İnsanların avcı toplayıcı toplum yapısından uygarlaşmış toplum yapısına geçişinde din güçlü bir etkiye sahiptir. Doğa kendi iç bütünselliğinde uyum, denge ve ahenk içerisindedir. Canlılar ona adapte olabildiği, uyum sağlayabildiği sürece yaşamlarını güven içerisinde sürdürebilirler. Dinler genelde insanları, özelde mensuplarını bir araya getirip topluluklar halinde güven içerisinde yaşamalarına olanak tanımıştır. Nitekim bireylerin ve toplumların doğada ve toplumsal yaşamda güç ve hâkimiyet kazanabilmeleri için onları bir araya getirebilecek bir itici güce ihtiyaçları vardır. Güçlü olanın hayatta kalabildiği doğa yasalarına göre din doğaya adapte olmayı sağlamıştır. Çalışmanın amacı, insanın doğaya adaptasyon sürecinde dinin etkisini incelemektir. Bunun için İnsanın doğaya adaptasyonu, evrim, Evrimsel Psikoloji, Darwin’in Evrim Teorisi konunun izahiyeti açısından önemlidir. Yeni bir fikrin kavram, kuram, önemli düşünürlerin fikirleri ekseninde çıkarım yapılması sistemi gözetildiği için genel olarak kaynak tarama yöntemi kullanılmıştır. Bu noktada konuyla ilgili literatür büyük önem arz etmektedir. Araştırma konusu ile ilgili kaynaklar toplanmış, daha sonra toplanan bu bilgiler evrimsel din psikolojisi perspektifince değerlendirilmiştir. Bu makalede hayatta kalabilme unsuru olarak din konusu üzerine var olan literatür bilgisi taranarak bir değerlendirme yapılmaya çalışılmıştır. Bu çalışma ile dinin doğaya adapte olabilmede etken olma problemi ele alınmıştır. Dinin yaşamın sürdürülmesinde önemli bir etken olduğu çıkarımıyla evrimsel din psikolojisi literatürüne yeni bir bakış kazandırılmıştır.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Çalışmamı oluşturmamda gerek motivasyon gerek bizzat ilgisi ve yardımı dolayısıyla danışmanım Prof.Dr. Saffet Kartopu'ya Aileme ve sevgili nişanlım İsmail ACU'ya şükran ve minnetlerimi sunarım.
Religion is the most crucial element that has shaped human life from the past to the present. Since the emergence of humankind, religion and beliefs have been intertwined with its existence. It is an undeniable social reality that religion, with its various forms and contents, has influenced humanity, encompassing numerous domains. Religion has served as a fundamental building block in the development and journey towards civilization. It has acted as a common denominator for diverse individuals across different geographies and periods of history. Throughout its historical trajectory, humanity has organized itself into communities. Although such organizations have sometimes resulted in destructive and divisive consequences, religions, in general, have contained principles and provisions that aimed at facilitating peaceful and secure coexistence among societies. Religion has wielded a significant influence during the transition from a hunter-gatherer societal structure to a civilized one. Nature inherently operates in harmony, balance, and cohesion. Living beings can sustain their lives securely as long as they adapt and harmonize with nature. Once this harmony is established, initially on a mental level and subsequently on a spiritual one, individuals become aware of the conditions, and life can become more favorable. Religion has exerted a profound impact, both as a cause and an effect, on the perpetuity and survival of life. Throughout humanity's historical journey, the coexistence of individuals and communities has been facilitated by religion, leading to the acquisition of power and dominion. Religion has brought individuals together, enabling them to live in communities founded on trust and security. Consequently, religion has gained power, dominance, and ultimately emerged as a significant factor in survival. In accordance with the laws of nature, where the strong prevail, religion has adapted to nature. Thus, individuals and communities have required a propelling force capable of uniting them to acquire power and dominion. Religion has fulfilled this role, uniting its adherents and fostering a communal existence rooted in trust. Religion has gained power, dominion, and ultimately emerged as a vital component for survival. This adaptation to nature has resulted in dominance and has facilitated the evolution of societies, leading to their transformation into civilizations. This study aims to explore the influence of religion on humanity's adaptation to nature. By doing so, it contributes a new perspective to the literature on evolutionary psychology of religion.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Psychology of Religion, Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | June 28, 2023 |
Publication Date | June 30, 2023 |
Submission Date | November 11, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 7 |
Turkish Journal for the Psychology of Religion (TJPR) is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).