Metaverse ile insanların, bir ağ aracılığıyla birlikte var olmak, sosyalleşmek ve değer alışverişinde bulunmak gibi eylemlerini fiziksel dünyanın kayıtlarından bağımsız gerçekleştirebilmelerinin mümkün hale gelmesi, konunun en az teknik problemleri kadar felsefe sahasında da tartışılmasını gerektirmektedir. Bu çalışmada Metaverse’ün, yaratıcı hayâl kuvvesini harekete geçirmesiyle insanın kendi misal âlemini inşa edebilmesinin imkânı tartışılarak İslam felsefesi perspektifinden Metaverse’ün mahiyeti yorumlanmıştır. Konunun güncel ve yeni bir mesele olması nedeniyle yapılan çalışmaların teknoloji, turizm, ekonomi gibi alanlarla kısıtlanması ve Metaverse’ün fizik ötesi bir evren olma iddiasına rağmen metafizik ile ilişkilendirilmesine dair yeterli çalışmaların bulunmaması araştırmanın önemini göstermektedir. Mevzunun bilhassa güncel ve dinamik olma iddiası taşıyan İslam felsefesi çerçevesinde ele alınmasının, sonraki çalışmalara yol göstermesi ve yeni ufuklar kazandırması beklenmektedir. Metaverse’ün insanlığın fizikötesi bir evren ihtiyacını karşılayabilmesi olanağından bahseden çalışmanın amacı, İslam felsefesinin tarihsel birikiminden hareketle güncel bir problemi nasıl karşılayabileceğini tetkik etmektir. Dolayısıyla İslam felsefesinin Metaverse’e bakışını saptamak ve Metaverse’ün felsefî konumunu belirlemek amacıyla “İkiz Dünya” olarak nitelenen Metaverse; Sühreverdî, Molla Sadrâ ve İbnü’l-A‘râbî gibi İslam düşünürlerinin kabul ettiği Misal âlemiyle karşılaştırılmıştır. Çalışmada Metaverse’ün kökenine değinilmiş; yapısı, özellikleri ve işlevleri incelenerek Misâl âlemiyle benzerlikleri tartışılmıştır. Bunun için Metaverse hakkındaki literatür, Misâl âlemini ele alan çalışmalardaki bilgilerle kıyaslanmıştır. Bu kıyas neticesinde Metaverse’ün kozmolojik olarak madde ve ruhlar âlemi arasında yer alan Misâl âlemi ile aynı hakikate sahip olamayacağı velakin Metaverse’ün insanoğluna verilen idrak ve hayâl gücünü temsil eden ve varoluşunun tekâmülüne olanak sağlayan bir gerçeklik olarak Misâl âlemi kadar ontolojik öneme haiz olduğu ve bu dijital ayna dünyasının Misâl âlemini idrak etmeye ışık tutabileceği kanaatine varılmıştır.
With Metaverse, people can perform their actions such as co-existing, socializing, and exchanging values through a network, independent of the records of the physical world. This situation necessitates the discussion of the subject in philosophy and the technical problems. In this study, the nature of the Metaverse is interpreted from the perspective of Islamic philosophy by discussing the possibility of human beings building their own’Ālam al-Mithāl by activating the creative imagination. Since the subject is a current and new issue, the limitations of the studies carried out in areas such as technology, tourism, and economy, and the lack of sufficient studies on associating the Metaverse with metaphysics despite its claim to be a metaphysical universe show the importance of the research. The subject is expected to be handled within the framework of Islamic philosophy, which claims to be up-to-date and dynamic, to guide subsequent studies and gain new horizons. The aim of the study, which talks about the possibility of the Metaverse meeting humanity’s need for a metaphysical universe, is to examine how it can meet a current problem based on the historical accumulation of Islamic philosophy. Therefore, to determine the view of Islamic philosophy towards the Metaverse and the philosophical position of the Metaverse, the Metaverse, which is described as the "Twin World", has been compared with the’Ālam al-Mithāl, accepted by Islamic thinkers such as Suhrawardi, Mulla Sadrā, and Ibn Arabī.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy, Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 30, 2023 |
Submission Date | August 5, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 |
Tetkik, Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.
SHERPA ROMEO | Open Citations I4OC | LOCKSS | CLOCKSS | DOAJ | Crossref Üstveri Raporu | DOI | OAI