Bu makale, Kur'an-ı Kerim'in ahlak felsefesini, bireysel sorumluluktan başlayarak cemaat bilincine uzanan toplumsal bir ahlak modeli bağlamında incelemeyi amaçlamaktadır. Kur'an'ın ahlaki öğretileri, bireysel erdemlerin toplumsal yapıda kurumsallaşması ilkesine dayanmaktadır. Çalışmada ilk olarak, bireyin ahlaki yükümlülükleri ve adalet, ihsan, sabır, şükür gibi temel bireysel erdemler Kur'an ayetleri bağlamında tahlil edilmektedir. Bu bağlamda, her bir bireyin kendi eylemlerinden sorumlu olduğu ve ahlaki mükemmelliğin ancak kişisel çabayla elde edilebileceği vurgulanmaktadır. Ardından, bu bireysel ahlaki yapılanmanın toplumsal düzeyde nasıl bir yansıma bulduğu ele alınmaktadır. Kur'an, bireysel ahlaki erdemlerin, toplumsal adalet, dayanışma, istişare (şura), merhamet ve yardımlaşma gibi kavramlar üzerinden bir cemaat bilincine dönüşmesini teşvik etmektedir. Makale, Kur'an'ın bu bağlamda sadece bireyi değil, aynı zamanda bireylerin oluşturduğu topluluğu da ahlaki bir özne olarak konumlandırdığını ortaya koymaktadır. Toplumsal iyiliğin, bireysel erdemlerin birleşimi ve karşılıklı sorumluluk anlayışı ile mümkün olabileceği argümanı ileri sürülmektedir. Bu teorik çerçevenin pratik yansımalarını göstermek amacıyla, Hz. Peygamber'in Medine dönemi uygulamaları detaylı bir şekilde analiz edilmiştir. Medine Vesikası, Ensar ve Muhacir kardeşliği, savaş ve barış antlaşmaları gibi örnekler üzerinden, bireysel ahlakın toplumsal normlara dönüşümü ve adaletli bir toplum yapısının nasıl inşa edildiği sergilenmektedir. Hz. Peygamber'in liderliğinde oluşan bu toplum modelinde, bireysel hak ve sorumluluklarla toplumsal fayda ve adalet arasında hassas bir denge kurulduğu belirtilmektedir. Makalede ayrıca, günümüz dünyasında yaşanan aşırı bireyselleşme, toplumsal çözülme, ahlaki rölativizm ve etik krizler bağlamında, Kur'an'daki bu ahlak modelinin çağdaş sorunlara nasıl bir çözüm sunabileceği tartışılmaktadır. Sonuç olarak, bu çalışma, Kur'an-ı Kerim'in birey merkezli olmakla birlikte güçlü bir toplum bilincine dayalı bir ahlak inşası önerdiğini ve bu modelin, bireysel özgürlük ile toplumsal düzen, sorumluluk ile dayanışma arasında dengeli bir yaklaşım sunarak günümüz toplumları için evrensel ve sürdürülebilir ahlaki çözümler barındırdığını vurgulamaktadır.
This article aims to examine the Quran's ethical philosophy within the context of a societal morality model that extends from individual responsibility to community consciousness. The Quran's moral teachings are founded on the principle of institutionalizing individual virtues within the social structure. Firstly, the study analyzes the individual's moral obligations and fundamental individual virtues such as justice, benevolence (ihsan), patience, and gratitude within the framework of Quranic verses. It is emphasized that each individual is responsible for their actions and that moral perfection can only be achieved through personal effort. Then, it is discussed how this individual moral structure is reflected at the social level. The Quran encourages the transformation of individual moral virtues into a community consciousness through concepts like social justice, solidarity, consultation (shura), mercy, and mutual assistance. The article argues that the Quran positions not only the individual but also the community formed by individuals as a moral agent. It posits that societal well-being is possible through the combination of individual virtues and a mutual understanding of responsibility. To demonstrate the practical implications of this theoretical framework, Prophet Muhammad's Medinan period practices are analyzed in detail. Through examples such as the Medina Document, the brotherhood of Ansar and Muhajir, and war and peace treaties, the transformation of individual morality into social norms and how a just social structure is built are demonstrated. It is noted that the community model established under Prophet Muhammad's leadership maintained a delicate balance between individual rights and responsibilities, and societal benefit and justice. Furthermore, the article discusses how this Quranic model of morality can offer a solution to contemporary ethical crises, considering issues such as excessive individualism, social disintegration, moral relativism, and ethical dilemmas prevalent in today's world. In conclusion, this study asserts that the Quran proposes a human-centered yet community-conscious moral construction. This model offers a balanced approach between individual freedom and social order, responsibility and solidarity, providing universal and sustainable ethical solutions for contemporary societies.
| Primary Language | Turkish | 
|---|---|
| Subjects | Tafsir | 
| Journal Section | Research Articles | 
| Authors | |
| Publication Date | June 30, 2025 | 
| Submission Date | May 8, 2025 | 
| Acceptance Date | June 28, 2025 | 
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 6 Issue: 1 | 
TEVILAT is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).