According to the Articles 340 and 579 of Turkish Commercial Code (TCC) No. 6102, the articles of association may only divert from the provisions of this Act, if it is explicitly allowed. The default provisions for the articles of association allowed by other Acts shall only have effect within the scope of that particular Act. While, it was possible as a general ruleto regulate each matter that is not explicitly prohibited by law in the articles of association, according to TCC Act No. 6762; it is required to be explicitly permitted by the Act to set forth a different provision than TCC provisions in the articles of associations of joint stock companies and limited companies, according to the Articles 340 and 579 of Act No 6102. Hence it could be deduced that under the TCC Act No 6102, “the principle of imperative provisions” is accepted instead of “freedom of contract” for corporations and limited liability companies.The principle of imperative provisions, albeit appropriate for publicly-held corporations, is not appropriate for closed type corporations and limited liability companies. By reason of the fact that one of the most important functions of the articles of associations is to establish a bridge between the ideal company type regulated under TCC and companies not falling under this type in practice. However, the principle of imperative provisions hampers this function of articles of associations and accordingly, it becomes more difficult for those companies to preserve their individual characteristics. Therefore, the issues arising from the principle of imperative provisions for closed type corporations and limited liability companies will be
6102 sayılı TTK’nın 340. ve 579. maddelerine göre, esas sözleşme, bu Kanun’un anonim şirketlere ve limited şirketlere ilişkin hükümlerinden ancak, Kanunda buna açıkça izin verilmişse sapabilir. Diğer kanunların, öngörülmesine izin verdiği tamamlayıcı esas sözleşme hükümleri o kanuna özgülenmiş olarak hüküm doğururlar. 6762 sayılı TTK’ya göre, Kanun’da açıkça yasaklanmayan her konu, kural olarak esas sözleşme ile düzenlenebilirken, 6102 sayılı TTK’nın 340. ve 579. maddeleri uyarınca, esas sözleşmelerde anonim ve limited şirketlere ilişkin TTK hükümlerinden farklı bir hüküm öngörebilmek için, Kanun’da buna açıkça izin verilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle 6102 sayılı yeni TTK ile anonim ve limited şirketlerdesözleşme özgürlüğü ilkesi yerine “emredici hükümler ilkesi”nin kabul edildiği söylenebilir. Emredici hükümler ilkesi, halka açık anonim şirketler açısından yerinde olmakla birlikte kapalı tip anonim şirketler ile limited şirketler açısından yerinde değildir. Zira şirket esas sözleşmelerinin en önemli fonksiyonlarından biri de, Kanunun kabul ettiği ideal şirket tipi ile uygulamada bu tipe uymayan şirketler arasında bir köprü kurmaktır. Ancak emredici hükümler ilkesi esas sözleşmelerin bu fonksiyonunun gerçekleşmesini güçleştirmekte, dolayısıyla bu şirketlerin kişisel niteliklerini korumasını zorlaştırmaktadır. Bu nedenle bu çalışmada emredici hükümler ilkesinin kapalı tip anonim şirketler ile limited şirketler açısından doğurduğu sorunlar tespit edilerek, bu sorunların çözümüne ilişkin öneriler sunulacaktır. Anahtar Kelimeler: Emredici Hükümler, Esas Sözleşme, Anonim Şirketler, Limited Şirketler, Aile Şirketleri
Emredici Hükümler Esas Sözleşme Anonim Şirketler Limited Şirketler Aile identified in this paper and solutions for those probŞirketleri lems will be proposed
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Haziran 2015 |
Gönderilme Tarihi | 5 Temmuz 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 1 Sayı: 1 |