Prior to conclusion of a contract, a trust relationship is established between the parties. In fact, at this stage, information they provide to each other affects the parties decision to conclude or not to conclude the contract and its terms in case of conclusion of the contract. Therefore at the stage of contract negotiations, it is necessary for the parties to declare to each other, especially any information that may affect each other’s economic interests. A faulty breach of the parties of such obligation is named as “culpa in contrahendo”. Although such type of liability is not expressly regulated under Turkish positive law, it is certain that it serves as the source of some legal institutions. One of these institutions is the declaration obligation of the insurer at the conclusion stage of the insurance contract, which is regulated between Articles 1435-1442 of Turkish Commercial Code. As in any other contract, at the stage of contract formation, a trust relationship is established between the parties: insurer and insured. As a result of such trust relationship, the lawmakers brought some obligations to both the insured and the insurer at the stage of contract formation. Since our study is related to the obligation of the insured, obligations of the insurer will not be covered. According to Article 1435 of Turkish Commercial Code, “At the stage of conclusion of the contract, the insured is obliged to declare to the insurer all important issues that he knew or he must have known”. In the doctrine it has been answered if such obligation may be regarded as “culpa in contrahendo” liability and the prevailing opinion asserts that it may not be regarded as such. However in our opinion such question has been studied superficially and it has not been questioned in detail. In this study we will elaborate on this question in a detailed and different way by considering the conditions of “culpa in contrahendo” liability
Taraflar arasında, sözleşme akdedilmeden önce yani sözleşme görüşmelerinin başlaması ile bir güven ilişkisi kurulur. Zira taraflar bu safhada birbirlerine verecekleri bilgiler ile sözleşmenin akdedilip akdedilmesini sağlayacağı gibi farklı şartlarla kurulmasını da sağlarlar. Bundan dolayı sözleşme taraflarının özellikle de birbirlerinin ekonomik menfaatlerini etkileyebilecek hususları sözleşmenin görüşme safhasında birbirlerine beyan etmeleri gerekir. Tarafların bu beyan yükümlülüğünü kusurlu bir şekilde ihlal etmesi hali için doktrinde “culpa in contrahendo” tabiri kullanılmaktadır. Türk pozitif hukukunda bu sorumluluk türü açıkça düzenlemese de bazı hukukî kurumlara kaynaklık ettiği aşikârdır. Bu hukukî kurumlardan biri de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1435 ilâ 1442 nci maddelerinde düzenlenen sigorta sözleşmesinin kuruluş safhasındaki sigorta ettirenin beyan yükümlülüğüdür. Tıpkı diğer sözleşme ilişkilerinde olduğu gibi sigorta sözleşmesinin kuruluş safhasında taraflar, yani sigorta ettiren ile sigortacı arasındangüven ilişkisi kurulmaktadır. Bu güven ilişkisinden dolayı kanun koyucu, sözleşmenin kuruluş safhasında hem sigortacıya hem de sigorta ettirene bir takım yükümlülükler getirmiştir. Çalışmamız sigorta ettirenin yükümlülüğüne ilişkin olduğundan sigortacının yükümlülüklerinden bahsedilmeyecektir. Türk Ticaret Kanunu’nun 1435 nci maddesine göre, “Sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür”. Söz konusu yükümlülüğün “culpa in contrahendo” sorumluluğu kapsamında değerlendirilebilip değerlendirilemeyeceği sorusu doktrinde cevabını bulmuş ve hâkim görüş olarak değerlendirilemeyeceği fikri ortaya atılmıştır. Fakat kanaatimizce bu soru doktrinde yüzeysel olarak ele alınmış detaylı bir şekilde irdelenmemiştir.
Biz bu çalışmamızda bu soruyu “culpa in contrahendo” sorumluluğunun şartları çerçevesinde detaylı ve farklı bir şekilde ele alacağız.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 1, 2015 |
Submission Date | November 3, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 1 Issue: 2 |