Amaç: Bu çalışmada, Mayıs 2006- Nisan 2008 tarihleri arasında Van ilindeki özel bir tıp merkezinin mikrobiyoloji laboratuvarına başvuran 15-49 yaş aralığındaki kadınlarda rubella duyarlılık düzeyinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Tamamlayıcı tipteki bu araştırma Van ilindeki rubella duyarlılık düzeyi hakkında güncel fikir vermesi yönü ile önemlidir.Yöntemler: Tanımlayıcı tipteki bu çalışmada; iki yıl süre ile doğurganlık çağındaki kadınlara ait rubella IgG antikor sonuçları retrospektif olarak incelenmiştir. Yaşa spesifik duyarlılığı belirlemek için olgular farklı yaş gruplarından oluşan yedi gruba ayrılarak değerlendirilmiştir. Polikliniklere değişik şikayetlerle başvuran kadınlardan kan örnekleri alınmış ve serumlar mikropartikül enzim immunoassay yöntemiyle çalışılmıştır. Sonuçlar üretici firmanın önerileri doğrultusunda negatif, sınır değer ve pozitif olarak sınıflandırılmıştır. Verilerin tanımlanmasında sayı, yüzde, ortalama ve standart sapma değerleri kullanılmıştır.Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 378 kadının yaş ortalaması 29,50±5,91 yaş aralığı 15-49 yıl idi. Bunların % 91,5’i n=346 20-39 yaş aralığındaydı. Rubella IgG, olguların % 2,4’ünde n=9 negatif, % 2,4’ünde n=9 sınır değerde ve % 95,2’sinde n=360 pozitif bulunmuştur. Rubella duyarlılığı 15-19 grubunda % 18,2, 20-24 yaş grubunda % 5,6, 25-29 yaş grubunda % 3,3, 30-34 yaş grubunda % 2,2, 35-39 % 7,5, 40-44 yaş grubunda % 10, 45-49 yaş grubunda % 0 olarak belirlenmiştir.Sonuç: Türkiye’nin doğusundaki büyük illerden birisi olan Van ili merkezindeki özel bir tıp merkezine başvuran doğurganlık çağındaki kadınların % 4,8’inin rubellaya karşı duyarlı olduğu ve dolayısı ile doğumsal rubella sendromlu çocuk doğurma açısından risk altında olduğu saptanmıştır. Gebelik öncesi aşılama yapılması, gebelik sırasında saptanan seronegatif kadınların da gebelik sonrası aşılanması doğumsal rubella sendromuna karşı koruma sağlaması açısından önemlidir. Bu çalışmada elde edilen veriler, 2006 yılında çocukluk çağı rutin aşılama takvimine dahil edilen Kızamık Kızamıkçık Kabakulak aşısının ilerleyen yıllarda etkinliğinin değerlendirilmesi aşamasında önemli olacaktır
Objective: In this study, it was aimed to determine the rubella susceptibility rate in women in the ages of 15-49, who admitted to the microbiology laboratory of a private medical center in the city of Van in May 2006 until April 2008. The significance of this definitive study is that it provides an insight to the current rubella sensitivity level in the city of Van.Method: Rubella IgG antibody results for childbearing age women included in the study were retrospectively analyzed. In order to determine age specific sensitivity, cases were divided into seven groups of distinct age intervals. Blood samples were collected from women who went to polyclinics for various reasons, and sera were analyzed using micro particle enzyme immunoassay method. During analyses, rubella IgG antibody titers were classified negative, equivocal, and positive in accordance with manufacturer analysis criteria. Amount, percentage, average and standard deviation values were used in defining the data.Results: The mean age of these 378 women who were included in the study was 29.50 ± 5.91 ranging from 15 to 49 . Among these, 91.5 % n=346 was in between the ages of 20 to 39. Rubella IgG was negative in 2.4 % n=9 cases, equivocal was found in 2.4 % n=9 cases, and 95.2 % cases were positive. Rubella susceptibility was found 18.2 % in the age group of 15-19, 5.6 % in the age group of 20-24, 3.3 % in the age group of 25-29, 2.2 % in the age group of 30-34, 7.5 % in the age group of 35-39, 10% in the age group of 40-44, and 0 % in the age group of 45-49.Conclusion: It has been determined that 4.8 % of the fertile women who applied to a private medical center for a treatment in the city of Van, which is one of the biggest cities in eastern Turkey, were sensitive to rubella and were under risk in terms of delivering babies with congenital rubella syndrome. Vaccination before pregnancy and also after the pregnancy for those women who have seronegative is critical because it prevents against congenital rubella syndrome. In the upcoming years, results obtained with this study will help consider effects of the Measles-Mumps-Rubella vaccine that were included in routine childhood vaccination schedule in 2006
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2010 |
Published in Issue | Year 2010 Volume: 67 Issue: 4 |