Bu çalışma, dijital iletişimin giderek yaygınlaştığı günümüzde, yeni medya ortamlarında belirli meslek gruplarına yönelik ortaya çıkan nefret söylemini analiz etmektedir. Araştırmanın odağında, Türkiye’nin en aktif çevrimiçi platformlarından biri olan Ekşi Sözlük'te taksicilere yönelik geliştirilen söylemler yer almaktadır. Taksicilik mesleği, hem toplumsal yaşamın içinde sürekli karşılaşılan bir alan olması hem de medyada sıkça olumsuz haberlerle gündeme gelmesi nedeniyle dijital mecralarda da yoğun biçimde tartışılmaktadır. Ancak bu tartışmalar çoğu zaman yapıcı eleştirilerden uzaklaşarak, sistematik nefret söylemi örneklerine dönüşmektedir. Literatürde nefret söylemi genellikle din, dil, ırk, etnik kimlik veya cinsiyet temelli ayrımcılık bağlamında çalışılmış; meslek gruplarına yönelik nefret söylemi ise oldukça sınırlı sayıda araştırmaya konu olmuştur. Bu nedenle çalışma, bu önemli boşluğu doldurmayı hedeflemektedir. Araştırmada, Ekşi Sözlük'te “taksici” başlığı altında yer alan 454 girdi, nitel ve nicel içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Hrant Dink Vakfı’nın geliştirdiği nefret söylemi kategorileri temel alınarak yorumlar; küfür, hakaret, aşağılama, abartma, çarpıtma ve düşmanlık gibi temalar altında sınıflandırılmıştır. Bulgular, taksicilere yönelik olumsuz genellemelerin yaygın olduğunu ve bu söylemlerin özellikle hakaret ve aşağılama düzeyinde yoğunlaştığını göstermektedir. Sonuç olarak, dijital ortamlarda denetim eksikliği, meslek gruplarına karşı nefretin yaygınlaşmasına zemin hazırlamakta ve toplumsal kutuplaşmayı körüklemektedir. Bu yönüyle çalışma, yeni medya, dijital etik, ifade özgürlüğü ve nefret söylemi literatürüne özgün bir katkı sağlamaktadır.
This study examines the emergence and dissemination of hate speech targeting specific occupational groups within new media platforms, with a particular focus on taxi drivers. As digital communication becomes increasingly integrated into everyday life, online forums such as Ekşi Sözlük have evolved into influential spaces where individuals express their opinions on a wide array of social subjects. In this context, taxi drivers—a profession frequently appearing in the media due to service quality issues and public complaints—have become the subject of widespread and often hostile commentary. While hate speech has been extensively studied in relation to ethnicity, religion, gender, or sexual orientation, academic research addressing occupational-based hate speech remains significantly limited. Therefore, this study aims to fill a critical gap in the literature by analyzing how such discourse is constructed in online environments. The research employs a mixed-method approach using both qualitative and quantitative content analysis. A total of 454 user-generated entries under the title "taxi driver" on Ekşi Sözlük were examined. Based on the hate speech typologies developed by the Hrant Dink Foundation, entries were categorized under themes such as insult, humiliation, exaggeration, distortion, and hostility. The findings reveal a high prevalence of hate speech, with insult and humiliation emerging as the most dominant forms. These discursive patterns reflect a broader trend in which individual negative experiences are generalized to an entire profession, reinforcing occupational stigma. The study highlights how the lack of content regulation in digital spaces enables the normalization of hate speech and contributes to increased social polarization. By focusing on a rarely addressed dimension of hate speech, this research offers original insights for media literacy, digital ethics, and regulatory policy discussions. It serves as a valuable reference for future studies exploring occupational discrimination in digital discourse.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Communication Studies |
| Journal Section | Research Articles |
| Authors | |
| Early Pub Date | July 25, 2025 |
| Publication Date | July 26, 2025 |
| Submission Date | June 1, 2025 |
| Acceptance Date | June 30, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 2 Issue: 2 |