Amaç: Bu çalışmada, vezikoüreteral reflü (VUR) tanısı almış çocuklarda anormal dimercaptosüksinik asit (DMSA) tarama sonuçları ile demografik faktörler, VUR şiddeti ve lateralitesine ek olarak idrar yolu enfeksiyonu (İYE) varlığı arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlandı.
Gereç ve Yöntemler: VUR tanısı alan 39 çocuk üzerinde retrospektif bir analiz yapıldı. Veriler, yaş, cinsiyet, VUR derecesi, bilateral VUR varlığı ve İYE sıklığını içeriyordu. DMSA taramaları böbrek skarlarını değerlendirmek için kullanıldı. Anormal ve normal DMSA sonuçları olan hastalar arasında istatistiksel karşılaştırmalar yapıldı.
Bulgular: Çocukların ortalama yaşı 30 ay olup, %82’si kızlardan oluşmaktaydı. VUR derecesi III ve üzeri olan hastalarda anormal DMSA bulguları anlamlı şekilde daha yüksek bulundu (%81,5’e karşı %50, p = 0,046). Ancak, gruplar arasında bilateral VUR sıklığı açısından anlamlı bir fark bulunmadı (%33,3’e karşı %41,7, p = 0,618). Anormal DMSA bulguları olan hastalarda İYE sıklığı daha yüksek olmasına rağmen, bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (%63,0’a karşı %33,3, p = 0,090).
Sonuç: Yüksek VUR dereceleri anormal DMSA sonuçları ile anlamlı bir ilişki göstermektedir. Ancak, bilateral VUR veya İYE sıklığı ile istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki gözlenmemiştir. Bulgular, böbrek hasarının ana belirleyicisinin VUR şiddeti olabileceğini göstermektedir.
vezikoüreteral reflü dimercaptosüksinik asit taraması idrar yolu enfeksiyonları böbrek skarı
Aim: This study aimed to investigate the association between abnormal dimercaptosuccinic acid (DMSA) scan results and demographic factors, vesicoureteral reflux (VUR) severity and laterality, as well as the presence of urinary tract infections (UTIs) in children diagnosed with VUR.
Material and Methods: A retrospective analysis was conducted on 39 children diagnosed with VUR. Data included age, gender, VUR grade, the presence of bilateral VUR, and UTI frequency. DMSA scans were used to assess renal scarring. Statistical comparisons were made between patients with normal and abnormal DMSA results to identify significant predictors of renal damage.
Results: The mean age of the children was 30 months, with 82% being female. VUR Grade III and above was significantly associated with abnormal DMSA findings (81.5% vs. 50%, p = 0.046). However, no significant difference was observed in the frequency of bilateral VUR between groups (33.3% vs. 41.7%, p = 0.618). Although patients with abnormal DMSA findings had a higher incidence of UTIs, this difference was not statistically significant (63.0% vs. 33.3%, p = 0.090).
Conclusion: While higher VUR grades were related to abnormal DMSA results, there was no significant statistical association with bilateral VUR or UTIs. These findings suggest that the severity of VUR may be a more important predictor of kidney damage.
The study received approval the Ethical Committee of Samsun Training and Research Hospital (Date: 17.10.2017, Decision No. 155).
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Pediatric Nephrology , Diagnostic Radiography |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2024 |
Submission Date | September 11, 2024 |
Acceptance Date | September 27, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 15 Issue: 3 |
e-ISSN: 2149-8296
The content of this site is intended for health care professionals. All the published articles are distributed under the terms of
Creative Commons Attribution Licence,
which permits unrestricted use, distribution, and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited.